Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/8294 E. 2012/10602 K. 10.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8294
KARAR NO : 2012/10602
KARAR TARİHİ : 10.12.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Çaldere Mahallesi çalışma alanında bulunan 164 ada 2, 6, 8 parsel; 166 ada 154, 158 ve 225 ada 9, 13 parsel sayılı sırasıyla 12.170,18, 34.331,49, 1.337,26, 3.116,11, 4.714,09 ve 4.769,23, 3.346,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 164 ada 2, 6, 225 ada 9 parsel sayılılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle eşit olarak davalılar … ve …, 164 ada 8, 225 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar eşit paylarla ve aynı nedenlerle davalılar …, …, …, 166 ada 154, 158 parsel sayılı taşınmazlar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davacı … ile davalılar …, … ve … adlarına tespit edilmiştir. Davacı mirastan gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 164 ada 2, 6, 8 parsel, 166 ada 154, 158 ve 225 ada 9, 13 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen süre içerisinde davacının keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Öncelikle; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosyanın keşif için hazır hale getirilmesi, diğer ifade ile taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyanın her yönüyle keşfe hazır hale getirilip hiçbir eksikliğinin bulunmaması gerekir. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazların ortak muristen kalıp kalmadığı ve usulüne göre taksim edilip
edilmediği noktasındadır. Hazine ve Orman İdaresinin dosyada taraf olmadığı ve orman iddiası da bulunmadığı halde mahkemece orman bilirkişisine ve inşaat bilirkişilerine ücret takdir edilmiş, taraflardan tanıkları ve diğer delillerine dair liste alınıp, tüm deliller toplanarak dosya keşfe hazır hale getirilmemiş, usule uygun olmayan biçimde taraf tanıklarının hazır edilmesi halinde keşif mahallinde dinlenilmesine dair ara karar kurulmuştur. Tarafların delilleri belirlenmeden yapılacak keşiften sonuç alınması mümkün olamayacağı gibi, usulüne uygun olmayan ara kararına uyulmamasının davacı aleyhine sonuç doğurması da hukuka uygun bulunmamaktadır. Hal böyle olunca tarafların delil listelerini ibraz etmeleri için süre verilmeli, bildirdikleri delilleri toplanıp dosya ikmal edildikten sonra; özellikle uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlaması mümkün olan teknik bilirkişi, yerel bilirkişi ve tanıklarla ilgili giderler tek tek kalem kalem belirlenerek bu giderler toplamını yatırması için ispat yükü kendisine düşen davacı tarafa makul süre verilmeli, ara kararına uymamasının sonuçları açıkça bildirilmeli, masraf yatırıldığında arazi başında keşif icra edilip, tarafların tüm delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; davalılardan …’nun davayı kabul etmesine rağmen bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmemesi de isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.