Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/7555 E. 2012/11160 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7555
KARAR NO : 2012/11160
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
 Kullanım kadastrosu sırasında  Necip Fazıl Mahallesi çalışma alanında bulunan 186 ada 9 parsel sayılı 273,71 metrekare ve 186 ada 11 parsel sayılı 849,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldıkları ve 9 sayılı parselin bahçe olarak 15 yıldan beri …’ın kullanımında olduğu, 11 sayılı parselin bahçe olarak 10 yıldan beri … 1/2, ve …1/2 kullanımında olduğu ve taşınmaz üzerindeki 2 katlı kagir binanın 10 yıldan beri … 1/2 ve …1/2 kullanımında olduğu şerhleri verilerek davalı Hazine adına  tespit edilmiştir. Davacı …, kendi zilyetliğinde bulunan 9 sayılı parselin yüzölçümünün 575 metrekare olması gerekirken 273 metrekare olarak tespit edildiği iddiasıyla, taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır.  Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, 186 ada 9 sayılı parselin 273,71 m² olan yüzölçümünün uzman fen bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 503,10 metrekare olarak düzeltilmesine, 186 ada 11 sayılı parselin 849,34 metrekare olan yüzölçümünün, 619,95 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve 186 ada 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin düzeltilmesine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava, 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Dava 3402 sayılı Yasa’nın Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Mahkemece, çekişmeli 186 ada 11 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde, taşınmazın bahçe ve 2 katlı kagir bina olarak 10 yıldan beri … ve …’nin 1/2’şer hisse itibariyle kullanımında olduğu şerhi bulunmasına rağmen, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davaya, lehine 1/2 hisse itibariyle lehine zilyetlik şerh bulunan …dahil edilmeden, tespit maliki Hazine ile lehine 1/2 hisse itibariyle şerh bulunan … dahil edilerek devam edilmesi ve hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca, davanın, lehine 1/2 hisse itibariyle şerh bulunan …’ye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmeli, …davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili sağlandığı takdirde davaya devamla tarafların bildirdikleri deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözülmelidir. Mahkemece taraf teşkili göz ardı edilerek davanın esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.