Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/7422 E. 2012/7973 K. 11.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7422
KARAR NO : 2012/7973
KARAR TARİHİ : 11.10.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Değirmendüzü Köyü çalışma alanı içindeki 101 ada 1 parsel sayılı 7891,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit edilmiştir. Davacı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi taşınmazın mera olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kesin süre içinde keşif giderlerinin yatırılmaması karşısında ispatlanamayan davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyanın keşfe hazır hale getirilmiş olması gerekir. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Somut olayda; mahkemece verilen kesin süre içerisinde keşif giderinin yatırılmadığından 3402 sayılı Yasa’nın 36/1. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar isabetli değildir. Keşif masrafının yatırılması gereken son gün ile keşif günü arasında yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yeterli süre bulunmadığından keşif ara kararının yöntemine uygun olduğundan söz edilemez. Yukarıda açıklanan şekilde, uygun olmayan ara kararına dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.