Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/7111 E. 2012/11321 K. 24.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7111
KARAR NO : 2012/11321
KARAR TARİHİ : 24.12.2012

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Nefsidoğanlı Köyü çalışma alanında ve davacı … adına tapuda 440 metrekare olarak kayıtlı bulunan 390 sayılı parselin yüzölçümünün 560.61 metrekare olarak düzeltilmesi istemi ile …’ın yaptığı başvuru üzerine Kadastro Müdürlüğünce davacı taşınmazın yüzölçümünün hükmen belirlenmesi nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Yasa’sının 41. Maddesine göre düzeltilmesinin mümkün bulunmadığı kabul edilerek talebin reddine karar verilmiştir. Davacı … taşınmazın tapuda 440 metrekare olarak tescil edilen yüzölçümünün 560.61 metrekare olarak düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; kararın temyizi üzerine Yargıtay bozma ilamında özetle “Taşınmazın yatay sınırlarının hükmen belirlenmesi halinde yönetmeliğin 15. maddesi hükmünün uygulanması olanağının bulunduğu, dava konusu taşınmazın geometrik şekli tapulama sırasında kadastro elamanlarınca saptandığı, kadastro tespitine taşınmazın sınırları nedeniyle değil mülkiyet hanesinin doldurulmasından kaynaklanan nedenlerle itiraz edildiği, itirazın reddi üzerine kadastro elemanlarının tespit gibi tescil hükmü kurulduğu, Yönetmeliğin 15. maddesi anlamında 41. maddeye göre düzeltme yapılmasını engelleyecek hükmen tescilin söz konusu olmadığından, işin esasına girilmeden davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gereğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 390 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki yüzölçümünün 560.61 metrekare olarak tapu kaydında düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı …’nü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılması hususu belirtildiği halde mahkemece hiçbir inceleme yapılmadan taşınmazın tapu kaydında 440 metrekare olan yüzölçümünün gerçekte 560 metrekare olduğu kabul edilerek karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Hal böyle olunca tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmalı, davacının delil olarak dayandığı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/206 Esas sayılı dava dosyası da getirtilerek taşınmaz başında yerel bilirkişi ve teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmalı, keşif sonucu teknik bilirkişilerden alınacak rapor ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesine göre yüzölçümünün düzeltilmesi gerekip gerekmediği hususunda bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.