YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6262
KARAR NO : 2012/8320
KARAR TARİHİ : 30.10.2012
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Yöntemince mera araştırması yapılmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, mahallinde komşu köylerden 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılması, taşınmazların öncesinin mera, yaylak, kışlak olup olmadığının, bitişiğindeki meranın devamı niteliğinde olup olmadığının araştırılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Hazine’nin açtığı davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişisinin 15.05.2012 tarihli raporuna ekli krokide yeşil renk ile boyalı, (B) harfiyle gösterilen 7447,68 m2 alanın mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydına, aynı raporda (A) ile gösterilen 13714,27 m2 alanın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Önceki hükümle taşınmazın … tarafından düzenlenen 07.10.2010 tarihli krokide beyaz renkli olarak gösterilen 7656,95 m2’lik kısmın Hazine adına tesciline; kırmızı renkli 13505,00 m2’lik kısmın ise davalı adına tesciline karar verilmiş, davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, davalı lehine tescile karar verilen bölüm yönünden mera araştırmasına yönelik olarak bozulmuş ve sözü edilen krokide beyaz renkle gösterilen taşınmaz bölümü ile ilgili hüküm yönünden Hazine yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Hal böyle olunca, Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Hazine lehine oluşan kazanılmış hak göz ardı edilerek önceki hükümle kesinleşen geometrik durum ve yüzölçümünü değiştirecek şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 30.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.