Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/5978 E. 2012/8705 K. 05.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5978
KARAR NO : 2012/8705
KARAR TARİHİ : 05.11.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava konusu 509 ada 29 parsel sayılı 17976,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra imar uygulaması sonucu 509 ada 123 parsel oluşmuştur. Davacı … …, tapu kaydına dayanarak, 509 ada 123 parselin bir bölümünün adına tescili ve belediye tarafından yapılan ifraz ve parselasyon işlemlerinin iptali için … Belediye Başkanlığına da husumet yönelterek dava açmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın kat malikleri de davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Belediye aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile çekişmeli 509 ada 123 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, 28.01.2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı dayanağı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafın dayanağını oluşturan ve 8/10/1992 tarih ve 16 sıra numaralı tapu kaydı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 7/7/1992 tarih ve 1992/287-191 sayılı tapu iptal ve tescil davası sonucunda oluşmuştur. Bu nedenle tapu kaydının haritası da mevcut olduğuna göre kapsamının haritası uygulanmak suretiyle belirleneceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bu şekilde uygulama yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler hazır edilerek taşınmazın başında yeniden keşif yapılmalı, davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydının haritası 3402 sayılı Yasa’nın 20/A maddesince gereğince yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanmalı, kapsamı belirlenmeli, fen bilirkişisine ilamın dayanağı harita ve kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle yapılan uygulamayı, tapu kaydının kapsamını ve sınırlarını ayrıntılı olarak gösterecek şekilde, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı harita düzenlettirilmelidir. Öte yandan dava kısmen 509 ada 123 parsel sayılı taşınmaza, kısmen de kadastro tespitinden sonra imar uygulaması sonucu yol olarak bırakılan bölüme ilişkin olup yol hakkında açılan davada Belediyenin taraf sıfatının olduğu kuşkusuzdur. Buna rağmen mahkemece Belediye hakkındaki davanın reddine karar verilerek vekalet ücreti dışındaki yargılama giderinin tamamının davalı kooperatife yüklenmesi de isabetsiz olup, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.