Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/5874 E. 2012/8269 K. 18.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5874
KARAR NO : 2012/8269
KARAR TARİHİ : 18.10.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
3402 sayılı Yasa’nın 22/a maddesine göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında eski 805 ve 806 parsel sayılı 12960 ve 11680 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar fiili zemindeki sınırları nazara alınarak 157 ada 3 ve 9 parsel numarası adı altında 13515,82 ve 11731,98 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı …, 805 parsel sayılı taşınmazı satın aldığı ve 20 yılı aşkın süredir kullandığını 806 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü de imar-ihya edip kullandığını belirterek tespitin iptali ile 806 parselin bir bölümünün adına tescili, olmadığı takdirde çekişmeli bölümün bedelinin ödenmesi suretiyle adına tescili ya da imar-ihya bedeli olan 5.000,00 TL’nin ödenmesi talepleri ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın tescil talebi yönünden reddine, diğer talepler yönünden mahkemenin görevsizliğine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Görevsizlik kararı yönünden; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Esasa ilişkin karar yönünden yapılan incelemede; Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı yasa’nın 22-a maddesi gereği uygulama kadastrosu yapılmıştır. Bilindiği gibi uygulama kadastrosu sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla yapılır. Mülkiyete ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmaz. Kadastro mahkemelerince de yenileme kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez. Somut olayda davacı …, çekişmeli taşınmazın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğunu iddia ederek adına tescilini talep etmiştir. Dolayısıyla isteği mülkiyete ilişkin olup, 3402 sayılı kanun’un 22/a maddesi çerçevesinde incelenmesi mümkün olmadığından genel mahkemelerce mülkiyete ilişkin dava olarak incelemek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek esasa ilişkin, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi