Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/5479 E. 2012/6729 K. 17.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5479
KARAR NO : 2012/6729
KARAR TARİHİ : 17.09.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 111 ada 13 parsel sayılı 942.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı … tarafından davalı … aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazın … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarafların murisi 1985 yılında ölen …’e ait olduğu, 13.11.2000 tarihinde yapılan taksim sonucu davacı …’e isabet ettiği, davalı tarafın 2006 yılında fındık fidanı dikmesi sonucu taraflar arasında niza çıktığı, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın mevkii ismi tutanakta çayırbaşı olarak belirtilmiş olup 13.11.2000 tarihli taksim sözleşmesinde çayırbaşı mevkiindeki taşınmaz davalı …’e bırakılmıştır. Mahalli bilirkişiler ise taşınmazın meşe yanı mevkiinde yer aldığını ifade etmişlerdir. Tüm bu anlatılanlar karşısında taşınmazın meşe yanı mevkisinde mi yoksa çayırbaşı mevkiinde mi yer aldığı hususu önem arz etmektedir. Tespit bilirkişilerinden ikisi keşif aşamasında dinlenmiş ise de kendilerinden taşınmazın mevkisi sorulmadığı gibi, taksim sözleşmesinde imzası bulunan aynı zamanda tespit bilirkişisi … 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30. maddesine aykırı olarak çelişkinin giderilmesi açısından dinlenmemiştir. Ayrıca tespit bilirkişileri tutanağın edinme sebebi bölümünde taşınmazın davalı …’ya isabet ettiğini belirtmelerine rağmen, dinlenen iki tespit bilirkişisi davacı …’e isabet ettiğini belirtmişler, mahkemece beyanlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm tesis edilmiştir. O halde mahkemece taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, mahalli bilirkişiler ve taksim sözleşmesinde imzası bulunan senet tanıkları ile teknik bilirkişi hazır olduğu halde
taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın mevkisi kesin olarak belirlenmeli, taksim sözleşmesinde çayır başı ve meşe yanı mevkisi olarak taraflara bırakılan taşınmazların kapsamları kesin olarak tespit edilmeli, onaylı kadastro tespit tutanak suretleri ile varsa dayanak kayıtları getirtilmeli, tespit bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.