Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/5341 E. 2012/6876 K. 20.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5341
KARAR NO : 2012/6876
KARAR TARİHİ : 20.09.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
110 ada 32 ve 111 ada 1 sayılı 6758444 metrekare ve 1330204,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar mera niteliği ile sınırlandırılarak tespit edilmiştir. Davacı …, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazine ve Bektaş Köyü Tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle 109 ada 173 parsel sayılı taşınmazın mera olarak yapılan tespitinin iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında davaya konu edilen taşınmazların gerçekte 110 ada 32 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar olduğunun anlaşılması nedeniyle 109 ada 173 sayılı parsel hakkındaki davanın reddine, mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına ilişkin mahkeme kararı, Dairemizce, “dava dilekçesinde parsel numarasının maddi hata sonucu yazılış gösterilmiş olduğu belirtilerek; husumetin de doğru yöneltilmiş olması nedeniyle davanın konusunu oluşturan 110 ada 32 sayılı parselin (A), 111 ada 1 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli bölümleri yönünden araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taşınmazların mera olduğu ve zilyetlikle iktisabın mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu 109 ada 173, 110 ada 32 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılıp, özel siciline kaydına karar verilmiş; davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm Dairemizin 06.02.2012 tarih ve 2012/123 Esas, 826 sayılı ilamı ile onanmıştır.
Mahkemece, meraların zilyetlik yolu ile iktisabının mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı tapu kaydına dayanarak dava açmış olup, Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davacının dayanağı tapu kaydı, dayanağı belgelerle birlikte tesisinden itibaren getirtilmediği gibi; kaydın revizyon durumu araştırılmamış, revizyonu varsa ilgili parsellerin kadastro tutanakları ve varsa mera tahsisine ilişkin haritalar ve tahsis kararı da getirtilmemiş, komşu köylerden seçilecek elverdiğince yaşlı, tarafsız, dava konusu taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen 3 kişilik yerel bilirkişi bilen 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, ziraatçi bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerinin tümü ve fen bilirkişi hazır edilerek dava konusu 110 ada 32 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar başında keşif yapılmak suretiyle tapu kaydı yöntemine göre uygulanıp, kapsamı belirlenmemiş; taşınmazların tapu kaydının kapsamı dışında kalmaları halinde; varsa mera tahsis haritası uygulanmamış, taşınmazların öncesi, mera olup olmadığı kimin, ne zamandır, ne şekilde zilyet olduğu, yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmamış, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazların niteliği konusunda ayrıntılı rapor alınmamış; dava edilen bölümler dışında kalan bölümleri ile arada ayırıcı nitelikte unsur olup olmadığı üzerinde durulmamış; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişi beyanları ile aradaki çelişkinin giderilmesine de çalışmamıştır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; davanın konusu olmadığı anlaşılan 109 ada 173 sayılı parselin, kadastro tutanağının kesinleştirme işlemi yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu parsel yönünden de taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken onanmış olduğu anlaşılmış olup, davacının karar düzeltme istemi belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile, Dairemizin 06.02.2012 günlü 2012/123 Esas, 2012/826 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.