Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/3301 E. 2012/4013 K. 03.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3301
KARAR NO : 2012/4013
KARAR TARİHİ : 03.05.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 122 ada 44 parsel sayılı 8991,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve eşit payla davalılar …, … ile davacı … adına, 122 ada 19 parsel sayılı 6050,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 102 ada 53 parsel sayılı 29.862,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına, 102 ada 54 parsel sayılı 9918,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve eşit payla davalılar … ve … ile davacı … adına, 124 ada 9 parsel sayılı 1544,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına, 124 ada 10 parsel sayılı 21231,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tek katlı ahşap ev ve ahırın davacı …’e ait olduğu beyanlar hanesinde gösterilerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında davalılar …, …, …, …, … ile davacı … adına tespit edilmiştir. Davacı … vekili, müvekkiline ait olan bir kısım taşınmazın 122 ada 19 parsel içine yazıldığını, 122 ada 44 parsel sayılı taşınmazın eşi Kazım tarafından senetler ile satın alındığını ve bu senetlerin 102 ada 53 ve 54 parsel sayılı taşınmazları da kapsadığını, 124 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarda ise davalı …’nın hiçbir hakkı olmadığını belirterek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 102 ada 53 ve 124 ada 9 parsel taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine; 122 ada 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabul beyanı uyarınca davanın kabulüne, teknik bilirkişinin rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 2530,63 m2 miktarlı bölümünün isim ve payları belirtilerek … mirasçıları adına tesciline, 122 ada 44 ve 102 ada 54 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile 122 ada 44 parsel sayılı taşınmazın isim ve payları belirtilerek … mirasçıları adına tesciline; 124 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 20.874,03 m2 miktarlı bölümün isim ve payları belirtilerek … mirasçıları adına tesciline, bu alan üzerinde kalan iki adet tek katlı kagir evin de aynı isim ve paylarla beyanlar hanesinde gösterilmesine, (B) harfi ile gösterilen 357,89 m2 miktarlı bölümün tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davacı vekili, davalılar …, …, …, … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davalarında davalı kadastro tutanağında adı yazılı olan tespit malikidir. Somut olayda ise 102 ada 53 parsel dışındaki 102 ada 53, 122 ada 19 ve 44 ile 124 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarda Hazine tespit maliki olmadığı gibi bu parseller yönünden davaya müdahalesi de bulunmamaktadır. Bu parseller yönünden kararla Hazine aleyhine yeni bir hukuki durum da yaratılmamıştır. Açıklanan nedenlerden dolayı, bu parseller açısından dava dosyasını temyiz etmekte Hazinenin hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Hazinenin hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından 102 ada 53, 122 ada 19 ve 44 ile 124 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz inceleme isteğinin REDDİNE,
2- Hazinenin 102 ada 53 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyizine gelince; 102 ada 53 parselin tespit maliki Hazine olduğu halde … tarafından …, …, …, … ve … isimli davalılara yönelik dava açılmıştır. Hal böyle olunca; 102 ada 53 parsel yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 102 ada 53 parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA,
3- 124 ada 9 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
a) 124 ada 9 parselin tespit maliki davalı …’tir. Mahkemece bu parsele ilişkin feragat nedeniyle davanın reddi ile çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Sonuç olarak davacı … aleyhine verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … vekilinin hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz inceleme isteğinin REDDİNE,
b) Davacı vekilinin avukatlık ücreti ve yargılama giderine yönelik temyizine gelince; mahkemece dava feragat nedeniyle reddedildiğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 31. maddesine uygun bir şekilde maktu olarak vekalet ücreti tayininde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz itirazlarının reddi ile 124 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün ONANMASINA,
4- Dosya içeriğine, kararın dayandığı deliller ile yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar …, …, … ve … vekilinin 122 ada 44 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddine; ancak, mahkemece bu parsele ilişkin açılan davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın … mirasçıları adına tesciline karar verilmesi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca kendini vekille temsil ettiren davacı … yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı … vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile 122 ada 44 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün BOZULMASINA,
5- Davalılar …, …, … ve … vekilinin 124 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tespit bilirkişisinin rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterdiği bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümünün davacının murisi …’den kaldığı ve …’in ölüm tarihinin belirlenemediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak … mirasının taksim edilip edilmediği ve davacının kullanımının hangi nedenlere dayandığı hususunda alınan beyanlar hüküm kurmak için yeterli değildir. Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri sorulup toplanmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yeniden, elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazın bulunduğu yeri ve kullanım şeklini iyi bilen 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalıdır. Bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, taşınmazın kimler tarafından ve ne şekilde kullanıldığı, kadastro tespitinden evvel … mirasının fiilen paylaşılmış olup olmadığı, kullanımın bu paylaşıma uygun bulunup bulunmadığı, davacının kullanımının hangi nedenlere dayandığı, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından sorulup saptanmalı; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri dinlenilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 124 ada 10 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükmün BOZULMASINA,
6- Davalılar …, …, … ve … vekilinin 102 ada 54 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyizine gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun l. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Mahkemece zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ve 102 ada 54 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de çekişmeli parsele ilişkin tescil hükmü kurulmamıştır. Hükmün bu haliyle infazı olanaksız olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.