Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/2875 E. 2012/4731 K. 31.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2875
KARAR NO : 2012/4731
KARAR TARİHİ : 31.05.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülmekte olan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında 13321 ada 27 parsel sayılı 2.814,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1978 yılından beri … oğlu ölü … … kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, tasarrufunda olup ecrimisil de ödediği taşınmaz bölümünün davalılar adına tespit ve tescil edildiğini belirterek bu bölümün ifrazı ile tapu kaydının iptali ve adına tescili için … … mirasçıları ile Hazine aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın niteliği itbarı ile ancak 3402 sayılı Yasa’nın 11. maddesindeki ilan süresi içerisinde açılabileceği, buna göre genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Yörede 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında çekişmeli taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 1978 yılından beri davalı tarafın kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş ve tespit 26.07.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı tarafça zilyetlik şerhinin iptali istemi ile 27.12.2010 tarihinde dava açılmıştır. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen ek 4. madde içeriğinde ve kadastro mevzuatında tespit kesinleştikten sonra genel mahkemede dava açılabilmesini kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı gibi bu şekilde yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereğince tespitin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içinde açılan dava nedeniyle tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp, davacıların yasada belirtilen şekilde bir kullanımları olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup; davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.