Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/2792 E. 2012/4087 K. 08.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2792
KARAR NO : 2012/4087
KARAR TARİHİ : 08.05.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında 1810 ada 3 parsel sayılı 292.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 20 yıldan beri … oğlu …’nun kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinde adının yanlış yazıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline; çekişmeli 1810 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine “İş bu taşınmaz bahçe olarak 20 yılından beri … oğlu …’nun kullanımındadır” ibaresinin kaldırılarak yerine “İş bu taşınmaz bahçe olarak 20 yıldan beri … oğlu …’nun kullanımındadır” şeklinde yazılmasına, Kadastro Müdürlüğüne açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesine davacının isminin … oğlu … şeklinde yazıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 1810 ada 3 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde taşınmazın 20 yılı aşkın süre ile … oğlu …’nun kullanımında olduğu yazılı olup, davacı … oğlu … beyanlar hanesinde ismi geçen kişinin kendisi olduğunu iddia etmektedir. Mahkemece, taşınmazın beyanlar hanesinde ismi geçen … oğlu … isminde bir şahsın var olup olmadığı yöntemince araştırılmamış ve varsa usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği üzerinde durulmamıştır. Taraf teşkili dava şartlarından olup, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına gidilmesi mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, taşınmaza ait tutanağın beyanlar hanesinde ismi geçen … oğlu … isminde bir şahsın var olup olmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmalı, böyle bir şahsın yaşayıp yaşamadığı hususunda usulüne uygun şekilde zabıta araştırması yaptırılmalı, … oğlu … isimli şahsın var olduğunun anlaşılması halinde davadan ve duruşma gününden usulüne uygun şekilde haberdar edilerek yöntemince taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.