Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/2671 E. 2012/3295 K. 09.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2671
KARAR NO : 2012/3295
KARAR TARİHİ : 09.04.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 69,125 ada 1 ve 126 ada 1 parsel sayılı 2160.52, 688.64 ve 632.72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 101 ada 69 parsel sayılı taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına, 125 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliği ile davalı … adına, 126 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydına dayanılarak yeşil alan niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların adına tesciline karar verilmesi için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 101 ada 69 parselin tespitinin iptaline, davacı … adına tesciline, 125 ada 1 ve 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1 – Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına 101 ada 69 sayılı parsel yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2 – Davacının çekişmeli 125 ada 1 ve 126 ada 1 parsel hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; mahkemece dava konusu taşınmazların Sulh Ceza Mahkemesinin 1998/225 Esas, 1999/340 Karar sayılı ilamının kapsamında kaldığı, harman yeri vasfındaki taşınmaza tecavüzden dolayı davacının mahkumiyetine karar verilmiş olması nedeniyle zilyetliğinin kesildiği, tespit gününe kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde de öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Hazinenin dayandığı tapu kaydı ile Sulh Ceza Mahkemesi dosyasında yer alan haritaların kapsamları kesin olarak belirlenmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, çekişmeli taşınmazları ve komşu parselleri iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisi ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı; çekişmeli 126 ada 1 parsele revizyon gören Hazine’ye ait tapu kaydının haritası ile Sulh Ceza Mahkemesi dosyasında yer alan, teknik bilirkişi tarafından düzenlenmiş ölçekli harita ve kadastro paftasının ölçeklerinin eşitlemesi suretiyle tapu kaydı ve mahkeme ilamının kapsamı 3402 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı izleyip denetlemeye imkan veren haritalı rapor düzenlettirilmeli, 125 ada 1 parselin Sulh Ceza Mahkemesi ilamı kapsamında kalması halinde mahkumiyet hükmünün davacıyı bağlayacağı göz önünde bulundurulmalı, 126 ada 1 parsel yönünden, Sulh Ceza Mahkemesi ilamının, ilamda Hazine’nin taraf olmaması nedeniyle ancak, kuvvetli takdiri delil olarak değerlendirilebileceği düşünülmeli, Hazinenin dayandığı tapu kaydının 126 ada 1 parseli kapsadığının anlaşılması halinde, taşınmazın niteliği, zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi yönünden tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; varsa çekişmeli taşınmazlardaki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, zilyetliğin kimden kime ne zaman, ne şekilde intikal ettiği hususlarında mahalli bilirkişi ve tanıklardan somut verilere dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30. maddesi gereğince tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, davacı …’ün temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.