Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/2295 E. 2012/4188 K. 09.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2295
KARAR NO : 2012/4188
KARAR TARİHİ : 09.05.2012

MAHKEMESİ : … 5. İCRA MAHKEMESİ

Sermaye şirketlerinde idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurlarının şirketin iflasını istememek suçundan sanıklar …, … haklarında beraat kararı verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- Sanıklardan … hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına ve … Ticaret Sicili Memurluğunun 08.01.2010 tarih ve 1066 sayılı yazısına göre sanıklarından …’ın şirketin yetkili temsilcisi olmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,
2- Sanıklardan … hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Sanığa isnat edilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için öncelikle, İİK’nun 179 ve TTK’nun 324. maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenmesini müteakip, iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. Şirketin aktif ve pasif durumunu tam olarak belirlemekten uzak, dönem varlıklarının ve borçların neler olduğunu açıkça belirtmeyen, denetime elverişli olmayan, şikayet tarihindeki mevcut durumu belirtmeyerek sadece 2008 yılı yevmiye defteri kayıtları esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporu dayanak yapılarak sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de; Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sebebi ile öğrenilen, atılı suçu ve tarafları aynı olan … 5. İcra Mahkemesinin 2009/406, 410, 411 ve 469 esas sayılı dava dosyalarının bulunduğunun anlaşılması nedeniyle, tarafları aynı olan dosyalar yönünden suçun tek suç olup olmadığı, müştekisi farklı olan 2009/468, 408, 407 esas sayılı dosyalardaki şikayetlerden dolayı da sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmeyeceği hususlarının tartışılıp değerlendirilmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 09.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.