Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/1582 E. 2012/2480 K. 19.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1582
KARAR NO : 2012/2480
KARAR TARİHİ : 19.03.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 140 ada 170 ve 159 ada 21 parsel sayılı 36266,73 ve 6788,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, 440 ada 170 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen bölümünün en son parsel numarası verilerek çayır vasfı ile davacı adına, fen bilirkişisinin ek rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün tespit gibi tesciline 159 ada 21 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün tespitinin iptali ile çayır vasfı ile en son parsel numarası verilerek davacı adına fen bilirkişisinin ek rapor ve krokisinde (C) harfiyle gösterilen bölümünün ise tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 159 ada 21 parsel sayılı taşınmazın temyize konu edilen (B) bölümünün tarım arazisi olduğu, taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin tespit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam ettiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının gerçekleştiği mahkemece mahallinde yapılan keşif, uygulama, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, düzenlenen teknik bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Delillerin takdiri mahkemeye ait olup takdirde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2- 140 ada 170 parsel sayılı taşınmazla ilgili temyiz itirazına gelince; dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı ve yukarıdaki bentte açıklanan nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, kadastro hakimi infazı mümkün doğru sicil oluşturmakla yükümlü olup, davacı adına tescile karar verilen bölüm dışında kalan ve fen bilirkişi ek krokisinde ayrı ayrı (B) harfi ile gösterilen bölümlerin birbirleri ile bağlantıları kesilmiş olduğu gözardı edilerek (B) bölümü tek parçadan oluşuyormuş gibi, infazı mümkün olmayacak şekilde bu bölümün tespit gibi tesciline karar verilmesi isabetsiz ise de; bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılamayapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 3/b bendinde yer alan “B” ile gösterilen kalan 30868,11 m2 lik kısmının tespit gibi tapuya tesciline” sözlerinin hükümden çıkartılmasına, yerine “(A) ile gösterilen bölümünün doğusunda ve batısında kalan bölümlerin aynı adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle ayrı ayrı tespit gibi tapuya tesciline” sözlerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, 19.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.