Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2012/1190 E. 2012/4638 K. 28.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1190
KARAR NO : 2012/4638
KARAR TARİHİ : 28.05.2012

MAHKEMESİ : … İCRA MAHKEMESİ

Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanıklar … ve … hakkında açılan davada İİK’nun 347. maddesi gereğince müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Sanıklara isnat edilen suç İİK’nun 333/a maddesinde, “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde, alacaklının şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında atılı suçun oluşabilmesi için, ticari işletmenin borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve yönetim yetkisine hukuken veya fiilen sahip olan sanıkların kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmaları, ayrıca bu eylemlerinin başka bir suçu oluşturmaması gerekmektedir. Diğer taraftan aynı Yasanın 351. maddesi gereğince de şikayetçi dilekçe ve beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlı olup, şikayet dilekçesinde sanıklar hakkında haciz işlemlerinin başlayacağını anladığından fabrika içindeki makine ve değerli eşyaların götürülerek alacağın tahsilinin engellendiği beyan edilerek şikayette bulunulduğu göz önünde bulundurulduğunda, suçun sübutu halinde eylem şikayet dilekçesinde gösterilen suçtan başka bir suçu oluşturması, anılan Yasanın 351. maddesi uyarınca da şikayetçinin dilekçesinde göstermiş olduğu delillerle bağlı olması ve şikayet dilekçesinde ileri sürülen suçtan dolayı sanıkların cezalandırılabilmesi için atılı eylemin başka bir suçu oluşturmamasının gerekmesi karşısında, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de, … C.Başsavcılığının 2009/178 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın müştekiye 15/1/2010 tarihinde tebliğ edildiği, müştekinin de 22/1/2010 tarihinde sanıkların cezalandırılması istemiyle icra mahkemesine şikayette bulunduğuna göre hatalı merciye yapılan başvurunun, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı hususu gözetilmeden yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.