Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/8894 E. 2012/1148 K. 13.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8894
KARAR NO : 2012/1148
KARAR TARİHİ : 13.02.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 221 ada 4 parsel sayılı 378727,97 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazineye karşı dava açmıştır. Önceki hükmün temyizi üzerine, “taraf koşulu sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğuna” değinen Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak Sögütlü Köyü Tüzel Kişiliği de davaya dahil edilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 8922 metrekarelik bölümünün tespitinin iptaline, bu bölümün çekişmeli taşınmazdan ifraz edilerek aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle paylı olarak … mirasçıları adına tapuya tesciline, çekişmeli taşınmazın kalan bölümünün ise mera vasfı ile orta malı olarak özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın temyize konu edilen 8922 m2 yüzölçümündeki bölümünün tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığı ve öncesinin ne olduğu araştırılmamıştır. Taşınmazın öncesi kadim mera ise temyize konu edilen bölüm ile geri kalan bölüm arasında ayrıcı unsur olup olmadığı belirlenmemiş, ziraatçi bilirkişi kurulundan temyize konu taşınmaz bölümü ile taşınmazın geri kalan bölümünün toprak yapılarını karşılaştırmalı biçimde irdeleyen rapor alınmamış, çevredeki diğer taşınmazlarla karşılaştırılmalı değerlendirme de yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri ve 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın temyize konu edilen bölümü ile geri kalan bölümü arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece bu konuda yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı şekilde sorulup, saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çevredeki diğer taşınmazlarla karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın temyiz edilen bölümünün toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden taşınmazın geri kalan bölümünden nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile geri kalan mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.