Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/8876 E. 2012/5250 K. 12.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8876
KARAR NO : 2012/5250
KARAR TARİHİ : 12.06.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu 125 ada 9 parsel sayılı 6469,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan ve kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığından söz edilerek ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama aşamasında … ve …, kendileri ve müşterekleri adlarına tespit edilen 125 ada 22 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği, eksikliğin 125 ada 9 parsel sayılı taşınmazda kaldığı iddiası ile davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı …’ün davasının kabulüne, katılanların davasının reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, katılanlar ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, müdahillerin iddialarını ispat edemedikleri kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, keşiften sonra davaya katılan müdahillerin iddia ve delilleri yönünden keşif yapılmamış, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi duruşmada dinlenmiş, davacının dayanağı olan men’i müdahale ilamı ve tapu kaydı yöntemince uygulanarak kapsamı belirlenmemiştir. Bu tür eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için davacı tarafından dayanılan men’i müdahale ilamı ve krokisi ile ilamın dayanağı olan tapu kaydı ile davacının dayanağı olan tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ve çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle ve dayanakları olan tüm belgeler okunup, kayıtlarda yazılı sınırlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınırlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, meni müdahale ilamından belirtilen yerin dava konusu taşınmaz ile aynı yer olup olmadığı ve tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, keşfe götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir biçimde kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın tapu kaydı kapsamı dışında kalması halinde, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncelerinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaklardaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve tarımsal niteliğini belirtir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine ile müdahillerin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.