Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/7975 E. 2011/8672 K. 08.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7975
KARAR NO : 2011/8672
KARAR TARİHİ : 08.12.2011

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle “bir kısım davacıların 25.02.1960 tarih ve 195 sıra nolu tapu kaydından gelme 24.02.1972 ve 294 nolu tapu kaydına dayandıkları, … … Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.1956 tarih ve 1955/212 esas ve 1956/287 karar sayılı ilamı ile oluştuğu, tapu kaydı haritaya dayanmasına rağmen tescil ilamı ve eki krokisinin mahalline uygulanmak sureti ile kapsamının belirlenmeye çalışılmadığı, şartlarının mevcut olması halinde çekişmenin kesin hükme göre hallinin mümkün olup olmadığının düşünülmediği, Hazine tarafından davalılar aleyhine 17.05.1973 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan meni müdahale ve kal davasının görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredildiği, taşınmazın tespitinin dava tarihinden önce yapıldığı, Mahkemece Kadastro Kanununun 25. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak Hazinenin meni müdahale davası ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gibi kal talebi ile ilgili olarak mahkemenin görevsizliği hususunun düşünülmediği, kıyı kenar çizgisine göre meni müdahale davasına konu olan taşınmazın yer aldığı saha konusu üzerinde durulmadığı, bu konuda alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu, bu şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 17.01.2001 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 155,24 m2 bölümünün tescil dışı bırakılmasına, (A) harfi ile gösterilen 49.76 m2 bölümünün tespit malikleri adına müşterek olarak tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalılar …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın 17.10.2001 günlü bilirkişi raporu ekindeki haritada (B) harfi ile gösterilen bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı, (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahkemece verilen önceki günlü hüküm davalıların dayandığı tapu kaydının kapsamının 3402 sayılı yasanın 20. maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmesi ve … dayanağı tescil ilamının tarafları bağlayıcı kesin hüküm niteliğinde olup olmadığının tartışılması gereğine de değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bu konuda
değerlendirme yapılmamıştır. Bozma ilamına uyulduğuna göre gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Kesin hüküm kamu düzenine ilişkin, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşuludur. Kural olarak, kesin hükmün varlığı halinde aynı taşınmaz ya da taşınmazlara ilişkin sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki günlü kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur. Öte yandan, kesin hükmün davanın taraflarının akdi ya da irsi haleflerini de bağlayacağı kuşkusuzdur. Tescil ilamı ile oluşan tapu kaydının haritasının ve bu … ifrazı sureti ile oluşan 25.05.1960 tarih 162 sıra numaralı tapu kaydının, taşınmazın, teknik bilirkişi raporunun eki olan haritada etrafı sarı renkle işaretli olarak gösterilen bölümünü kapsadığı anlaşılmaktadır. Tescil ilamında Hazine taraf olduğuna göre, ilamın Hazineyi bağlayacağı, başka bir ifade ile Hazine aleyhine kesin hüküm oluşturacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece, tapu kaydının kapsamında kalan bölüm yönünden Hazinenin davasının kesin hüküm nedeni ile reddine, bu bölümün davalı M. …ve arkadaşları adına tesciline, kalan bölümün kıyı kenar çizgisi kapsamında kalmış olması nedeni ile tescil harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmiş olması isabetsiz olduğu gibi hükme esas alınan 17.01.2001 tarihli krokide (B) harfi ile işaretli bölüm içinde kalan ve 26.12.1988 tarihli, 1979/24-124 Esas-Karar sayılı önceki günlü ilamla, o ilamın eki olan 31.10.1988 günlü bilirkişi raporu ve haritasında (A) harfi ile işaretlenen 29 metrekarelik bölüm hakkında davacılar M…. … ve arkadaşlarının davasının reddine, bu bölümün tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu göz ardı edilmek sureti ile bu bölüm hakkında yeniden hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, davalıların temyiz itirazları ise açıklanan nedenlerle kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.