YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7943
KARAR NO : 2011/7252
KARAR TARİHİ : 16.11.2011
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle temyize konu 101 ada 51, 28, 104 ada 10, 15 ve 20 parsel sayılı 914.43, 1855.50, 4050.52, 3478.60, 2522.79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı … adına, 110 ada 10 parsel sayılı 10440,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı …, … ve … adlarına paylı olarak, 112 ada 31 parsel sayılı 2040,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalı …, … ve … adlarına eşit paylarla tespit edilmiştir. Davacı …, yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların kök muris … mirasçıları adlarına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile kök muris … mirasçıları adlarına miras payları oranında tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …’in 101 ada 28, 104 ada 10, 15, 20, 110 ada 10 ve 112 ada 31 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlarla ilgili hükmün ONANMASINA,
2- Davalı …’in 101 ada 51 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz istemine gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazın tarafların miras bırakanı …’den kaldığı ve terekeye dahil olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde taşınmaz üzerindeki binaların 1968 yılında davalı … tarafından yapıldığı belirtilmiş olup, miras bırakan ….1972 yılında ölmüştür. Mahkemece, taşınmazın terekeye dahil olup, olmadığı araştırılmamıştır. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz üzerindeki binaların hangi tarihte kim tarafından ve kim adına yaptırıldığı, kim tarafından kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın, miras bırakan tarafından sağlığında davalı …’a
verilip verilmediği ve terekeye dahil olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, taşınmazın terekeye dahil olduğunun ve taşınmaz üzerindeki binaların miras bırakanın ölümünden önce yapıldığının anlaşılması halinde taşınmaz üzerindeki binaların da elbirliğiyle mülkiyete konu olacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı …’in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.