Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/7613 E. 2012/5072 K. 07.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7613
KARAR NO : 2012/5072
KARAR TARİHİ : 07.06.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yeşilyurt Köyü çalışma alanında bulunan 151 ada 14 parsel sayılı 10720,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve irsen intikal nedeniyle elbirliği mülkiyeti şeklinde …, …, …, … … ve … Karabulut adlarına; 156 ada 13 parsel sayılı 1648,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına; 176 ada 10 ve 11 parsel sayılı 1891,60 ve 1882,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle eşit paylarla … ve … adlarına, 179 ada 19 parsel sayılı 14838,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına ve 232 ada 37 parsel sayılı 2972,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve pay satın alma nedeniyle ve elbirliği mülkiyeti şeklinde …, … …, …, …ve… adlarına tespit edilmiştir. Davacı … … tapu kaydı ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile cevaben davalılardan …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1 – Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 176 ada 10, 11; 156 ada 13; 179 ada 19 sayılı parseller yönünden sair temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Ne var ki, kadastro hakiminin sicil oluşturmak zorunda olduğunun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, bozma nedeni ise de, dosya kapsamına göre bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendinin son satırında yer alan REDDİNE sözcüğünden sonra gelmek üzere, “bu taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile bu parseller yönünden ONANMASINA,
2- Davacının çekişme konusu 151 ada 14 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmaz, kadastro tespiti sırasında elbirliği mülkiyeti halinde …
Cephaneci ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Kadastro mahkemelerinde davanın, tüm tespit maliklerine karşı yöneltilmesi zorunludur. Davacı tarafından husumet, tespit maliklerinden sadece …’a yöneltilmiş, … haricinde diğer tespit malikleri davaya dahil edilmemiştir. Taraf koşulu dava şartlarından olup, bu koşul sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm verilemez. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın tüm tespit maliklerine yöneltilerek husumetin yaygınlaştırılması için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkili bu yolla sağlanmalı, bundan sonra davanın esasına girilerek, tarafların tümünün savunma ve delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. mahkemece bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu taşınmaz yönünden sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3 – Çekişmeli 232 ada 37 parsel yönünden ise; mahkemece çekişmeli parselin davalılardan……’a ait olduğu, O’nun ölümüyle de çocuklarına kaldığı ve davacının, taşınmazın muris annesinden kendisine kaldığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı taraf ile davalıların, aynı kök miras bırakanın mirasçıları olduğu, dosya içerisinde bulunan ….ya ait veraset ilamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar çekişmeli parselin tespitine esas alınan 18.05.1959 günlü senet içeriğinde taşınmazın, davalılar … … ve … … tarafından babalarının ölümünden sonra haricen (3. kişiden) satın alındığı belirtilmiş ise de, bu hususta mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmaz başında yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı ve tarafsız 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, tarafların ortak miras bırakanı …dan kalıp kalmadığı, ortak miras bırakandan kalmıyor ise kimden satın alındığı, taşınmazın kim tarafından hangi tarihten beri ne ne sıfatla kullanıldığı, kullanımın kimden kime ve ne şekilde geçtiği hususlarında dinlenen tanık ve bilirkişilerden ayrıntılı, olaylara dayalı bilgi alınmalı; beyanlar arasında çelişki oluşması halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişkiler giderilmeli; tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişileri de dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, yine çekişmeli taşınmaz miras bırakandan kalıyor ise, mirasçılardan bir ya da bir kaçı tarafından taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin, diğer mirasçıların miras payının zilyetlikle iktisabına olanak tanımayacağı da göz önünde bulundurulmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek 232 ada 37 sayılı parsel yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.