YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7227
KARAR NO : 2011/9667
KARAR TARİHİ : 22.12.2011
MAHKEMESİ : … 1. İCRA MAHKEMESİ
Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçundan sanık …’nin mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- Herne kadar sanık şirketi temsil ile ilgili olarak 02.12.2000 tarihli Genel Kurul Kararıyla 3 yıl için şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunu, yerine yenisinin seçilmediğini, sürenin dolmasıyla, şirketi temsil yetkisinin de bulunmadığını belirtmekte ise de, şirket genel kurulunun şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi seçmemesi halinde, sicil kayıtları yenileri henüz seçilmediği için eski üyeleri yönetici gösterdiğinden, iyiniyetli 3. kişilerin korunması çerçevesinde temsil yetkisinin bulunduğunun kabulünün gerekmesi nedeniyle, tebliğnamedeki 1 nolu isteme iştirak edilmemiştir. Ancak;
2- Sanığın borçlu … A.Ş. yetkilisi ve müdürü olduğunun anlaşılması nedeniyle, sanığa isnat edilen suçun İİK’nun 333/a maddesinde, “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde, alacaklının şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında; atılı suçun oluşabilmesi için, borçlu şirketin takibin kesinleştiği tarih itibarıyla borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve buna rağmen, şirketin hukuki veya fiili yöneticilerinin, kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokması gerekmesi karşısında, takibin kesinleştiği tarihte borçlu şirketin borcu ödeme gücünün bulunup bulunmadığı şirket defter ve kayıtları ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle belirlenmeden eksik inceleme ile sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı bulunduğundan, hükmün CMUK’nun 321 nci maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 22.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.