Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/6491 E. 2012/732 K. 03.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6491
KARAR NO : 2012/732
KARAR TARİHİ : 03.02.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 7003 ada 29 parsel sayılı 4.872,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfıyla devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan bahisle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının delillerini bildirmediği ve duruşmaya da gelmediği gerekçesiyle 3402 sayılı Yasa’nın 28. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 28/2. maddesi “davacı gerçek ve tüzelkişiler, dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemiş ise, hakim gönderilecek davetiye ile dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder” hükmüne amir olup, davacı tarafından dava sebep ve delillerinin dava dilekçesi ve ekinde bildirildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, yargılamaya devam edilmesi ve taraflara tanık listesi gibi delillerini bildirmek üzere genel usul hükümlerine göre süre verilmesi gerekirken davacıya yeniden tebligat çıkarılarak yazılı olduğu gibi 3402 sayılı Yasanın 28. maddesinden hareketle karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, davalının nüfus kaydında yazılı adresi bulunduğu halde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılması da doğru olmamıştır. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.