Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/6483 E. 2012/4944 K. 05.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6483
KARAR NO : 2012/4944
KARAR TARİHİ : 05.06.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 271 ada 2, 7, 10 ve 13; 272 ada 8, 273 ada 7 parsel sayılı 21949,32, 18940,84, 14252,82, 17920,36, 7136,83 ve 20753,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla davalılar … ve …; ölü …, …, …, …, ölü …, 272 ada 18 parsel sayılı 2913,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, devletin hüküm tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … ve …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazların 27000.00 m2’lik bölümü için dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların verilen kesin süre içerisinde ilanen tebligat giderini karşılamadıklarından davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin süre içerisinde … mirasçısı …’a dava dilekçesinin tebliği için ilanen tebligat masrafları yatırılmadığı gerekçesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiş ise de hüküm usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Kural olarak kadastro hakimi taraf teşkilini re’sen gözetmek zorunda olup, adı geçen mirasçı …’un yurtdışında olduğu belirlenmiş ancak bununla ilgili araştırma yapılıp adresinin tespiti, duruşma gününün re’sen kendisine tebliği gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, 272 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki … ve 272 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki Hazine davada taraf gösterilmediği halde bunlar yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği gözetilmeksizin davanın esasına girilerek hüküm oluşturulması da isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.