Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/6290 E. 2012/2762 K. 23.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6290
KARAR NO : 2012/2762
KARAR TARİHİ : 23.03.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 131 ada 4, 5, 6; 132 ada 1; 168 ada 68, 69 parsel sayılı 4334,24, 5959,87, 2527,94, 998,89, 499,71 ve 1260,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 131 ada 4, 6, 132 ada 1 ve 168 ada 69 parsel sayılı taşınmazlar …, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmaz …, 168 ada 68 parsel sayılı taşınmaz … adına tespit edilmiştir. Davacı …, irsen intikal ve satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların muris …’den kaldığı ve taksim edildiği kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, …’den mi, …’den mi geldiği, yöntemince taksim edilip edilmediği konusunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte her bir taşınmazın kimden kaldığı, taksime konu edilip edilmediği, kim tarafından hangi sıfatla hangi süreyle kullanıldığı ayrı ayrı sorulmalı, murisin terekesine ilişkin tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilerek taksime ilişkin beyanlar denetlenmeli, ispat külfetinin taksime dayanan tarafta olduğu gözetilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatı ile dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.