Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/6083 E. 2012/4101 K. 08.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6083
KARAR NO : 2012/4101
KARAR TARİHİ : 08.05.2012

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı … …, adına tapuya tescil edilen 102 ada 476 parsel sayılı taşınmazın kuzey batısında yer alan ve haritasında yol olarak gösterilen taşınmazın gerçekte yol olmayıp, kendisine ait taşınmaza revizyon gören tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek; bu bölümün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacıya ait 102 ada 476 parsel sayılı 289.32 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kadastroca oluşan tapu kaydının ve bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen yolun krokisinin iptali ile 42.46 m2 yol alanının 102 ada 476 parsel sayılı taşınmaza eklenerek bu taşınmazın 331.78 m2 yüzölçümü ile davacılar adına verasetteki hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı … oğlu … … tarafından 14.10.2004 tarihli dilekçe ile Kadastro Mahkemesinde dava açılmış; dosya görevsizlik kararları ile önce Asliye Hukuk Mahkemesine, sonra da Sulh Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının başlığında davacı olarak …’ın adı yazılmıştır. Sonraki aşamada …’ın vekili tarafından dosyaya vekaletname sunulmuş; Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.12.2007, 04.03.2008, 13.05.2008, 13.06.2008, 04.07.2008 ve 26.05.2009 tarihli oturumlarında … davacı sıfatıyla bizzat yargılamaya katılmıştır. Dosyada bulunan aile nüfus kaydı incelendiğinde davacı … oğlu … …’ın “…” adında bir çocuğu olmadığı gibi, dosyaya sunulmuş vekaletnameye göre …’ın … oğlu ve 1947 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır. Komşu parsel tutanakları incelendiğinde ise, …’ın, 102 ada 475 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde, … oğlu …’ın davaya katıldığına, temyiz konusu bölüm yönünden herhangi bir talep ve davası bulunduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı … oğlu … …’ın 17.11.2008 günü ölümünden sonra, dosyaya tüm mirasçıları tarafından ortak imzalı dilekçe sunularak, davanın … tarafından takip edileceği bildirilmiştir. Gerekçeli karar başlığında davacı olarak … adı yazılmış; davacı taraftan dahili davacı sıfatıyla yalnızca … … oğlu …’a sadece temyiz dilekçesi tebliğ edilmiştir. Hüküm bölümünde, çekişmeli bölüm ile … …’a ait 102 ada 476 parsel sayılı taşınmaz birleştirilerek, veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş; adlarına tescile karar verilen davacıların adları ve pay oranları belirtilmemiştir. Ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışıldığı gibi; karardan, davanın kim veya kimler tarafından açıldığı, usul hükümlerine uygun biçimde takip edilip edilmediği, kim veya kimler adına tescile karar verildiği anlaşılamadığından hükmün denetimi ve infaz olanağı da bulunmamaktadır. Bu durumda davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.