Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/5727 E. 2011/9945 K. 26.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5727
KARAR NO : 2011/9945
KARAR TARİHİ : 26.12.2011

MAHKEMESİ : … 3. İCRA MAHKEMESİ

İİK’nun 331 ve İİK’nun 333/a maddelerine muhalefet suçundan sanıklar …, …, …, … ve …’nun ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- İİK’nun 333/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde,
Müşteki vekili tarafından sanıklara isnat edilen suç İİK’nun 333/a maddesinde, “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde, alacaklının şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği dikkate alındığında, atılı suçun oluşabilmesi için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle, ticari işletmenin borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan sanıkların kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmaları zorunlu olup, en önemlisi ise sanıkların bu eyleminin başka bir suç oluşturmaması gerekmektedir. Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususların ispatlanması halinde sanıkların eyleminin İİK’nun 331. maddesinin birinci fıkrasında müeyyideye bağlanan alacaklılarını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltme suçuna uyabileceği, müştekinin aynı dilekçe ile ve aynı iddialarla sanıklar hakkında İİK’nun 331. maddesinin birinci fıkrası ile cezalandırılmaları isteminde bulunduğu anlaşılmakla, yapılan yargılamaya, fiilde suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, mahkemenin soruşturma sonunda oluşan inanç ve takdirine, hükmün gerekçesine göre, müşteki vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- İİK’nun 331. maddesine ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede,
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde, borçlu şirketin kendilerinden aldığı ürünlerin bir kısmını bedelsiz olarak yine şüphelilerin hissedarı veya yöneticisi oldukları diğer şirketlere alacaklılarına zarar vermek için aktarıldığını bildirmesine, 24.11.2009 tarihli dilekçesi ile de kendileri tarafından satılan ürünlerin borçlu şirket tarafından 15.10.2008 tarihinde bedelsiz olarak … İletişim Hizmetleri A.Ş’ye teslim edildiğini bildirmesi karşısında, söz konusu ürünlerin 25.08.2008 tarihli faturalarla satılması, çeklerin ileri tarihli olduğunun bildirilmesi nedeniyle iddiaya yönelik olarak borçlu şirket … A.Ş ile … İletişim Hizmetleri A.Ş’ye ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan iddia edildiği gibi devir işleminin varlığının saptanması halinde, ürünlerin devredildiği şirketlerin ortaklarının kimler olduğu, satıştan elde edilen gelirin akibetinin ne olduğu, devir işleminin muvazaalı olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.