Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/5339 E. 2012/3494 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5339
KARAR NO : 2012/3494
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 169 ada 48 parsel sayılı 5.620,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle …, …, …, …, … ve … adına tespit edilmiştir. Davacı …, tapu kaydına dayanarak çekişmeli parselin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli parselin tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dayandığı tapu kaydının hükmen iptali sonucu, tespit ve davalılar dayanağı olan tapu kaydının oluştuğu gerekçe gösterilerek mahallinde keşif yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Davacı tapu kaydına dayanmakla birlikte kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine de dayandığı gibi gerek tapu kayıtlarının uygulanması, gerekse zilyetlik delillerinin değerlendirilmesi için taşınmaz başında keşif yapılması zorunludur. Hal böyle olunca; Tapu kayıtlarının dayanağı olan mahkeme dosyaları getirtilmeli, tüm komşu parsellere ait tutanak örnekleri ile tespitlerine dayanak yapılan tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren getirtildikten sonra mahallini iyi bilen bilirkişiler, taraf tanıkları tespit bilirkişileri ve fen bilirkişileri huzuru ile taşınmaz başında keşif yapılmalı, tarafların dayandıkları tapu kayıtları mahallinde usulüne uygun uygulanmalı, kapsamlarının varsa haritalarına göre belirleneceği düşünülmeli, özellikle tespit ve davalıların dayanağı tapu kaydının oluşumuna esas mahkeme ilamının tarafları arasında kesin hüküm olduğu dikkate alınmalı, taşınmazın kısmen veya tamamen tapu kayıtları ile kesin hükmün kapsamı dışında kalması halinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği düşünülmeli, taşınmazın kim tarafından ne şekilde, ne zamandır zilyet edildiği duraksamasız olarak belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve uygulama yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.