Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/5194 E. 2011/7582 K. 18.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5194
KARAR NO : 2011/7582
KARAR TARİHİ : 18.11.2011

MAHKEMESİ : … İCRA MAHKEMESİ

Alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla ticari işletmenin borcunu ödememek suçundan sanık …’in İİK’nun 333/a maddesi gereğince 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Müşteki vekili tarafından sunulan 07.07.2009 tarihli şikayet dilekçesinde sanık …’in, sermaye şirketinin iflasını istememek suçundan dolayı İİK’nun 345/a maddesi gereğince de cezalandırılmasına karar verilmesi talep edilmesine rağmen, mahkemece bu konuda karar verilmemiş ise de, aleyhine temyiz olmaması ve zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak;
Sanığa isnat edilen suçun düzenlendiği İİK’nun 333/a maddesinde yer alan “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde, alacaklının şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmü karşısında atılı suçun oluşabilmesi için, ticari işletmenin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip bulunan sanığın alacaklıları zarara uğratma kastiyle şirket borcunu kısmen ya da tamamen ödememesi gerekli olup, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 27.03.2010 tarih 8787 sayılı yazıları ile borçlu şirketin 31.12.2007 tarihi itibariyle re’sen terk işleminin yapıldığının bildirilmesi karşısında, şikayetin yapıldığı 07.07.2009 tarihinde ve takibin kesinleştiği tarihte şirketin borcu ödeme gücünün olmadığının kabulü zorunlu olduğundan, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin ödeme gücü olmadığını bildiren bilirkişi raporuna rağmen, rapora neden itibar edilmediği de belirtilmeden, sanığın mahkumiyetine hükmolunması,
2- Gün para cezası beşbin güne kadar belirlendiği halde, sanık hakkındaki adli para cezasının günlüğü 20,00 TL’den çevrilerek 100,00 TL para cezasına hükmedilmek suretiyle çelişkili hüküm kurulması,

3- İİK’nun 354. maddesinin şikayetten vazgeçme halinde de uygulanacağının karar yerinde gösterilmemesi,
Yasaya aykırı olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 18.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.