Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/4932 E. 2012/6855 K. 18.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4932
KARAR NO : 2012/6855
KARAR TARİHİ : 18.09.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında satın alma ve zilyetlik nedeniyle Günebakan Köyü çalışma alanında bulunan 155 ada 14 parsel sayılı 1851,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacılar … ve … adına; 155 ada 15 parsel sayılı 2497,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve zilyetlik nedeniyle davalılar …, …, … ve … adlarına tespit edilmiştir. Davacılar … ve …, tespit sırasında taksim sözleşmesinin dikkate alınmadığını ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile fen bilirkişisinin krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 320,52 m2’lik alanın 14 numaralı parsele eklenerek 2171,77 m2 olarak aynı ada parsel numarası altında davacılar … ve … adına, fen bilirkişisinin krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 320,52 m2’lik alanın 15 numaralı parsel alanından çıkarılarak geride kalan 2177,31 m2 alanın aynı ada parsel numarası altında davalılar …, …, … ve … adlarına tapuya tesciline ve her iki parselin beyanlar hanesinde dava konusu taşınmazın üstünde bulunan muhdesatın 2/3’ünün davalılar, 1/3’ünün ise davacılara ait olduğunun gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi … (Çilingir)’den intikal ettiği ve kök murisin sağlığında çocukları arasında 19.10.1975 tarihli protokol hükümlerine göre dava konusu olan ve olmayan taşınmazlarını taksim ettiği, sözleşmenin lafzından evin davalı parseller üzerinde eşit olarak kalacağı, dolayısı ile çekişme konusu ev üzerinde davacının 1/3 payı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Nizalı taşınmazın öncesinin miras bırakan Hasan’a ait olduğu ve 19.10.1975 tarihinde yapılan sözleşme ile paylaşmaya konu edildiği taraflarca da kabul edilmekte olup, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık,19.10.1975 tarihinden, kadastro tespitinin yapıldığı 21.12.2006 tarihine kadar temyize konu taşınmaz bölümü üzerinde zilyetliğin kimin tarfından sürdürüldüğü noktasındadır. Bu konuda yapılan araştırma ise yetersizdir. Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazlar üzerinde, davada yararı bulunmayan, olabildiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen kişiler arasından seçilecek 3 yerel bilirkişi, tespit bilirkişilerinin tümü ve davalılar tarafından yargılama sırasında tanık olarak bildirilen … katılımı ile yeniden keşif yapılarak, temyiz konusu çekişmeli taşınmaz bölümünün ne zamandan beri kimin zilyetliğinde olduğu, ne şekilde kullanıldığı, kadastro tespit gününe kadar kim yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. madde koşullarının gerçekleştiği, etraflıca sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki olduğu taktirde gerektiğinde yüzleştirme de yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,18.09.2012 gününde oybirliği ile karar veridi.