Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/4809 E. 2012/1109 K. 10.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4809
KARAR NO : 2012/1109
KARAR TARİHİ : 10.02.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında dava ve temyize konu 156 ada 13 ve 46 parsel sayılı 55,36 ve 2301,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı …, irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında …, irsen intikale dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece murisin sağlığında dava konusu taşınmazların davalı tarafa bağışlandığı tereke malı olmaktan çıktıkları ve davalı tarafça zilyet edildiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava ve temyize konu 156 ada 13 ve 46 parsel sayılı taşınmazlar tarafların ortak murisi …’a aitken, 1999 tarihinde bağışlandığından bahisle davalılar adına tespit edilmiş,davacı ise miras hakkına dayanarak dava açmıştır. Taşınmazların tarafların ortak murisi …’a aidiyeti hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, taşınmazların murisin sağlığında davalı tarafa bağışlanıp bağışlanmadığı, murisin terekesinden çıkıp çıkmadığı hususundadır. Dosyaya ibraz edilen bağış senedinde murisin adı altında parmak izi mevcut olup yanında da hasta ve felçli olması nedeniyle parmak bastırıldığı şerh düşülmüş, senet şahidi olarak imzası bulunan … senet içeriği ile ilgili bilgisi olmadığını beyan etmiş, diğer senet tanığı Muharrem Karayazı ise senedin içeriği ile ilgili aydınlatıcı bilgi vermemiş ancak murisin, eliyle işaret ederek kendisine imzalamasını işaretle söylediğini, bu şekilde okuyup imzaladığını beyan etmiştir. Senette isimleri yazılı köy muhtarı … ise dinlenmemiş, bu hususta bilgileri sorulmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için yerel bilirkişi tanıklar ve özellikle senet tanıkları hazır olduğu halde yeniden mahallinde keşif yapılmalı, taşınmazların davalı tarafa muris tarafından bağışlanıp bağışlanmadığı, bağışlanmış ise teslim edilip edilmediği, bağışlandığının haber verilmesi halinde o tarihte murisin akli melekelerinin yerinde olup olmadığı hususlarında dinlenen tanık ve bilirkişilerden ayrıntılı, olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişileri de dinlenilerek oluşacak çelişkiler giderilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.