Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/3687 E. 2012/4330 K. 21.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3687
KARAR NO : 2012/4330
KARAR TARİHİ : 21.05.2012

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 105 ada 24 parsel sayılı 5602.52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacılar … ve …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi orta malı olarak bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın Toprak Tevzii Komisyonu kararına karşı itirazda bulunmaması ve meraların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağı kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli olmadığı gibi; … yönünden varılan sonuç da dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz mera olarak sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiş ve dava … ile birlikte Kuz Köyü Tüzel Kişiliği’ne karşı açılmıştır. Meraların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine ait bulunduğundan meralar hakkında açılacak davada … ve ilgili tüzel kişiliğin birlikte davalı olarak gösterilmesi ve bu şekilde taraf koşulunun sağlanması zorunludur. Taraf koşulu sağlandığı halde …’ye karşı açılan davanın husumet yönünden reddinde isabet bulunmamaktadır. Kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmaz, toprak tevzi komisyonu çalışmaları sonucunda 78 nolu parsel numarası ile mera olarak sınırlandığı halde, toprak tevzi komisyonu çalışmalarının dayanağı olan belirtmelik tutanağının okunaklı örneği ile çekişmeli taşınmaza komşu olan 105 ada 25, 26, 29, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazların dayanakları ile belirtmelik tutanakları ve belirtmelik tutanaklarında yer alan vergi kayıtları dosya içine getirtilerek, mera olarak sınırlandırılmasından önce çekişmeli taşınmazın ne olduğu, öncesinin mera olup olmadığı belirlenmeden karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonun çalışmaları sırasında mera olduğu belirtilerek mera olarak sınırlandırılmış olduğu dikkate alındığında toprak tevzi komisyonunca yapılan sınırlandırma tarihine kadar davacılar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 46. maddesinde yazılı koşulların oluşup oluşmadığının tespiti bakımından usulüne uygun mera araştırması yapılması zorunludur. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede çalışma yapan toprak tevzii komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanağı ve tüm ekleri, toprak tevzii komisyonu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz veya komşu taşınmazlara uyduğu bildirilen tüm kayıtlar ile çekişmeli taşınmaza komşu olan 105 ada 25, 26, 29, 35 ve 36 sayılı kadastro parsellerinin dayanakları ile bu taşınmazlara karşılık gelen tevzi parsellerinin dayandığı belirtmelik tutanakları ve belirtmelik tutanaklarında yer alan vergi kayıtları getirtilerek, dosya tamamlandıktan sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, tüm kadastro tespit bilirkişileri ile hayatta olmaları halinde toprak tevzii komisyonu çalışmalarında görev yapan yerel bilirkişi veya ihtiyar heyeti üyelerinden çekişmeli taşınmazla ilgili bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile; toprak tevzi komisyonu belirtmelik tutanağında imzaları bulunan belirtmelik tutanağı bilirkişileri ile ihtiyar heyeti üyelerinden çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği; çekişmeli taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı; çekişmeli taşınmazın bitişik mera parselinden nasıl ayrıldığı; taşınmaz üzerindeki evlerin hangi tarihte yapıldığı; taşınmazın, tevzii çalışmalarının yapıldığı 1963 yılına kadar ve halen mera olarak kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak, yöntemince giderilmeli; kadastro tespit tutanağının edinme sebebinde bildirilen olaylara aykırı sonuçlara ulaşılması halinde, tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Keşfe katılacak ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, zilyetlikle edinilebilecek kültür arazisi olup olmadığını açıklayan, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, çekişmeli taşınmazın komşu 105 ada 6 sayılı mera parselinden nasıl ayrıldığını, aralarında yapay ya da doğal ayırıcı unsur niteliğinde sınır olup olmadığını irdeleyen, gerektiğinde çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor, uzman fen bilirkişisinden ise keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir ayrıntılı rapor alınmalıdır. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre, tespiti mera olarak sınırlandırmak suretiyle yapılan çekişmeli taşınmazın özel siciline kaydına karar verilmesi gerekirken “tespit gibi orta malı olarak bırakılmasına” şeklinde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davacı …’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.