Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/3334 E. 2011/9717 K. 22.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3334
KARAR NO : 2011/9717
KARAR TARİHİ : 22.12.2011

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında dava konusu 101 ada 78 parsel sayılı 8385,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış; 101 ada 76 parsel sayılı 1850,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına, dava dışı 101 ada 51 parsel 6314,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı … adına tespit edilmiştir. Davacı … Hazineyi hasım göstermek suretiyle adına tespit edilen parselin yüzölçümünün yanlış ölçüldüğünü, gerçek yüzölçümünün 9.500 metrekare olması gerektiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine 101 ada 51 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile dava konusu taşınmazın 06/12/2010 havale tarihli kadastro bilirkişisinin raporuna ekli krokide (G1) harfi ile gösterilen kısmının yol olarak tesbitine ve haritasında bu yerin yol olarak gösterilmesine, dava konusu taşınmazın kalan kısmının davacı adına tespit ve tesciline, 101 ada 76 ve 78 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-101 ada 78 sayılı taşınmaz yönünden davacı lehine taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğinin mahkemece belirlenmiş olmasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taşınmazın tespiti mera olarak sınırlandırılmak suretiyle yapıldığı ve meralar tescile tabi olmadığı halde hükümde taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş olması isabetsiz ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “davanın reddine” sözlerinden sonra gelmek üzere “101 ada 78 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına” sözlerinin eklenmesine, hükmün 2.nolu bendinde yer alan “ve 78 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin” sözlerinin hükümden çıkartılmasına yerine “parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin” sözlerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,
2- Davacının 101 ada 76 ve 51 parsel sayılı taşınmazla ilgili temyiz itirazlarına gelince, davacı dava dışı Haydar Acar tarafından aleyhine açılan ve redle sonuçlanan men’i müdahale davasına ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1984/116 Esas, 199 Karar sayılı dosyasındaki haritanın 76 parselde kapsadığı yerin adına tescili istemiyle dava
açmıştır. Teknik bilirkişi … … tarafından düzenlenen 13/10/2010 günlü haritalı raporda bu bölüm (D) harfiyle belirlenmiştir. Sözü edilen mahkeme ilamında Hazine taraf olmadığından ilamın ve haritanın Hazineyi bağlayıcı yönü bulunmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca bu bölüm üzerinde yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin, davacı tarafından kanıtlanması zorunludur.Mahkemece bu bölüm hakkında davacının ot biçerek zilyet olduğu şeklindeki yerel bilirkişi sözleri ile ziraatçi bilirkişi … …’in 18.08.2009 günlü raporunda taşınmazın otunun biçildiği şeklindeki beyanı gerekçede tartışılmaksızın, bu bölümün öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zaman kullanılmaya başlanıldığı, kimden kime, ne şekilde intikal ettiği, davacının ya da miras bırakanın taşınmazda zilyet olup olmadığı, zilyetliğin ne zamandır ne şekilde sürdürüldüğü, kısaca davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. madde de öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaksızın davacı adına tespit edilen 51 sayılı parselin yüzölçümünün satış senedinde yazılı miktardan fazla olduğu gerekçesiyle bu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kadastro çalışmalarında komisyon kararıyla davacı adına tespit edilen 101 ada 51 parsel sayılı taşınmaza yönelik Hazine veya başka bir şahıs tarafından açılan bir dava olmadığı, davalı Hazine vekilinin 06.01.2011 bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü beyanı katılma olarak değerlendirilse bile katılmanın ancak görülen davanın kapsamı ile sınırlı olacağı, 51 sayılı parsel hakkında açılmış bir dava bulunmadığına göre katılmanın da mümkün olmadığı gözardı edilerek davaya konu olmayan bu parsele ait kadastro tutanağının kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken 101 ada 51 parsel sayılı taşınmazın yukarıda sözü edilen teknik bilirkişinin haritalı raporunda (G1) harfi ile işaretlenen bölümünün yol olarak tespitine ve bu bölümün haritasında yol olarak gösterilmesine, kalan kısmın davacı … adına tesciline karar verilmiş olması da isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.