Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/2202 E. 2011/8286 K. 01.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2202
KARAR NO : 2011/8286
KARAR TARİHİ : 01.12.2011

MAHKEMESİ : … İCRA MAHKEMESİ

Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek suçundan …’ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde bildirdiği, … 4262 parselin 07.12.2004 tarihinde, … 9072 parselin 28.01.2005 tarihinde, 8002 parselin 31.01.2005, … Köyü 229 parselin 10.06.2004, … 4006 parseldeki taşınmazın 10.12.2004, tarihlerinde devredilmelerine rağmen 10.04.2008 havale tarihli dilekçe ile şikayette bulunulduğu dikkate alındığında, İİK’nun 347. maddesinde öngörülen her halde bir yıllık sürenin geçmesi nedeniyle şikayetin süresi içerisinde yapılmadığı anlaşılmış ise de, … 4006 parselin 26.11.2007 tarihinde devredildiğinin saptanması karşısında, bu taşınmaz yönünden şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, tebliğnamedeki bu yönlü bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Ancak;
31 EF 002 plaka sayılı aracın kim tarafından kime satıldığının saptanabilmesi için noter satış sözleşmesi örneği getirtilmeden ve devir eden ile devir alan arasında yakın akrabalık ya da arkadaşlık ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve devrin alacaklıları zarara sokmak amacıyla yapılıp yapılmadığının, diğer taraftan 22.10.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında işyerinin … adına olduğuna ilişkin vergi … ibraz edilmesine rağmen tanık…’nin beyanında belirttiği gibi sanığın bu … yerinde oturması, 22.10.2008 tarihinde yapılan hacizde ablası…’a ait olduğu vergi … ile anlaşılmış olmakla birlikte, 14.12.2009 tarihinde 23 Temmuz Vergi Dairesi Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 14.12.2009 tarihli yoklama fişindeki işyerinin sanığa ait olduğunun yazıldığı, her iki işyeri adresinin açık yazılmadığı da dikkate alındığında bu işyerlerinin aynı adreste olup olmadığı, farklı adreslerde ise iştigal konusu, Sevda Karaçay’ın kendi işyerini kimden devir aldığı, sanıktan devraldığının anlaşılması halinde tarihinin ne olduğu, sanığın bu işyerinde malik gibi ticari faaliyette bulunup bulunmadığı, 4006 sayılı parseli satın alanla sanık arasında akrabalık/arkadaşlık ilişkisi olup olmadığı araştırılarak, bu işlemlerin alacaklıyı zarara sokmak kastiyle yapılıp yapılmadığı tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığa isnat edilen suçun oluşumu için aciz belgesinin alınması zorunlu olmayıp alacaklıların alacağını alamadığını ispat etmesi halinde de suçun oluşabileceği gözetilmeden, borçlu aleyhine aciz vesikası düzenlenmediği gerekçesiyle beraatine hükmolunması,
İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 01.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.