Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/1642 E. 2012/3009 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1642
KARAR NO : 2012/3009
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ : HENDEK KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli 28, 40, 303 ve 313 ve 465 sayılı taşınmazlar yönünden yetersiz inceleme sonucu verilen hükmün isabetsiz olduğu belirtilerek, miras bırakan Mehmet Yeşil’in tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi, muris ile mirasçıları adına tescil edilen tüm taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının örnekleri ile tescil kayıtları getirtilerek, çekişmeli taşınmazların kimden kaldığı, ayrıca miktar fazlası olduğu sabit olan 405 parsel sayılı taşınmazda 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği de değerlendirilerek mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususlarının yeniden keşif yapılarak araştırılması ayrıca miktar fazlası olduğu sabit olan 405 parsel sayılı taşınmazda 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği de değerlendirilerek ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 28, 40, 303, 317 ve 465 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi miras payları oranında … mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden davalı Hazine vekiline kararın tebliğ edildiği 12.07.2010 tarihi ile temyiz tarihi olan 06.08.2010 tarihi arasında 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/1. maddesinde öngörülen temyiz süresinin geçtiği belirlenmiş olup, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı Kararı ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/4. maddesi gereğince davalı Hazine vekilinin temyiz inceleme isteminin süre yönünden REDDİNE,
2- Davacılar vekilinin temyizine gelince; mahkemece, çekişmeli 28, 40, 307 ve 313 sayılı taşınmazların taksim ve satın alma, 465 parsel sayılı taşınmazın ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların murisi …’e ait olduğu kabul edilmek sureti ile karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece davanın kabulü yönünde verilen ilk karar Dairemizin 27.11.2008 tarihli bozma ilamı ile taksim araştırmasının yetersiz olduğuna değinilerek bozulmuştur. Bozma kararına uyulduğu halde, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Çekişmeli taşınmazların kimden kaldığı, tarafların ortak miras bırakanı …’e ya da Mehmet Yeşil’e ait olup olmadığı, ya da … tarafından 3. kişilerden satın alınıp alınmadığı tam olarak belirlenmediği gibi, varsa satın alınan bölümün neresi olduğu fen bilirkişi krokisinde gösterilmemiş, satın alındığı iddia edilen taşınmazlar, komşu taşınmazların varsa dayanakları ile belirlenmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yönünden kazanılmış hak oluşacağından bu hakkın zedelenmemesi için, bozma gereğince işlem yapılması zorunludur. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, … ile mirasçıları adlarına tescil edilen tüm taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının örnekleri ile tescil kayıtları getirtilmeli, yöreyi iyi bilen yaşlı, yansız mahalli bilirkişi ve tarafların gösterecekleri tanıklar, tespit tutanak bilirkişileri hazır edilmek suretiyle taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi, tüm mirasçıların bir araya gelerek geçerli bir taksim yapıp yapmadıkları, taksim yapılmış ise hangi mirasçıya hangi taşınmazların isabet ettiği, satın alma varsa kimin kimden ne kadar ve nasıl pay satın aldığı hakkında mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespitte saptanan hukuksal olgular ile keşifte saptanan hukuksal olgular arasında aykırılık varsa kadastro tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla taşınmazlar başında dinlenilerek aykırılık giderilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri, getirtilecek tutanak içerikleri ile denetlenmeli, tüm taşınmazlar için, fen bilirkişisinden satın alınan bölümleri de gösterir şekilde keşfi denetlemeye olanak veren, ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.