Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/1360 E. 2011/8749 K. 09.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1360
KARAR NO : 2011/8749
KARAR TARİHİ : 09.12.2011

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 105 ada 12 parsel sayılı 23155,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak ve ölü olduğu beyanlar hanesinde gösterilerek … adına tespit edilmiştir. Davacı … mahkeme ilamına, satın almaya, bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak… mirasçılarından … ve … aleyhine dava açmış, yargılama sırasında diğer mirasçılar da davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 3402 sayılı Yasanın 36/1. maddesi uyarınca davanın reddine, çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin, ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bunun için uyuşmazlığı niteliğine göre taraflardan tanıkları ve diğer delillerinin sorulup saptanması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi gerekir. Dosyanın keşfe hazır hale getirilmesinden sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacılara ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Somut olayda; davacının dayandığı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/67 Esas sayılı dosyası ile bu dosya içinde olduğu bildirilen davacının dayandığı satış senedi, komşu parsel tutanak ve varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler getirtilmemiştir. Hal böyle olunca, dosya keşfe hazır hale getirilmeden keşif kararı verilmesi isabetsiz olduğundan kesin süreye uyulmaması nedeniyle keşif delilinden vazgeçildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 09.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.