Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/1258 E. 2011/8784 K. 12.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1258
KARAR NO : 2011/8784
KARAR TARİHİ : 12.12.2011

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 111 ada 3 parsel sayılı 1416.07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı … tarafından davalı … … aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 723.35 metrekare yüzölçümündeki bölümün 1/2’şer hisseyle … oğlu 1932 doğumlu…ve davacı … kızı 1937 doğumlu … adlarına, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 692.72 metrekare yüzölçümündeki bölümün iki pay kabul edilerek 1 payın … oğlu 1911 doğumlu … … mirasçıları adına verasete iştiraken, 1 payın da … oğlu 1908 doğumlu … … mirasçıları adına verasete iştiraken tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel mahkemeden kadastro mahkemesine aktarılarak yargılamasına devam olunan bir davadır. Genel Mahkemelerden aktarılan davanın tarafları, aktarılan davanın tarafları ile çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağında hak sahibi olarak adları geçen kişilerdir. Somut olayda, çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespit tutanağında zilyet olarak İlyas … mirasçıları, … … mirasçıları, … … mirasçıları, … mirasçıları ve…ile davacı … zilyet olarak gösterilmiş olup, bu kişilerin de davaya dahil edilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Mahkemece bu kişiler de davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerekirken, bu kişiler davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde işin esasına girilip hüküm kurulması isabetsiz olup davalı …’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.