Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/1069 E. 2011/8611 K. 08.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1069
KARAR NO : 2011/8611
KARAR TARİHİ : 08.12.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE, … KÖYÜ TÜZEL KİŞİLİĞİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kadastro sırasında 152 ada 1 parsel sayılı 18.499,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadim kullanım nedeniyle mera olarak tespit edilmiş ve tespiti kesinleşmiştir. Davacı …, tapu kaydına dayanarak adına tescil edilen 147 ada 52 sayılı parselin yüzölçümünün eksik olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 152 ada 1 sayılı parselin mera olarak sınırlandırılmasının iptali ile davacı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı dayanağı olan tapu kaydının çekişmeli parsel ile birlikte dava dışı 147 ada 52 sayılı parseli kapsadığı, her iki taşınmazın bir bütün olarak kullanılır iken 1965 tarihinde aradan yol geçmesi ile bölündüğü kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık tapu kaydına dayalı mülkiyet iddiasından kaynaklanmaktadır. Davacı tarafın dayanağı olan 20.08.1959 tarih 317 sıra numaralı tapu kaydı; 1957 tarihinde yapılan Toprak Tevzii Çalışmaları sonucu devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan ve 25 ada 24 tevzii parseli numarası verilen 37.750 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın … dağıtılması suretiyle oluşmuştur. Tapu kaydının dayanağı olan tevzii haritası getirtilmemiş ve uygulamada bundan yararlanılmamıştır. Bu tür uyuşmazlıklarda doğru sonuca varılması için; tapu kaydı hukuki değerini koruyor ve tapu kaydı haritası da fenni sıhhate haiz ise uyuşmazlık haritaya göre çözümlenmelidir. Ancak harita teknik sıhhate haiz değil ve zemine uygun düşmüyorsa tapu kaydındaki miktarlara ve sınırlara itibar edilmesi zorunludur. Mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve üç kişilik fen bilirkişisi kurulu hazır olduğu halde yapılacak keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro yasasının 20/A maddesi gereğince haritalarına göre belirlenmelidir. Fen bilirkişi kurulundan, tevzii haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın tevzii haritasındaki konumunu gösterir şekilde düzenlenmiş denetime elverişli raporlar alınmalıdır. Ancak tevzii haritası zemine uygun değilse ve uygulama kabiliyeti yok ise tapu kaydının sınırlarına itibar
edilmelidir. Tapu kaydı hudutları yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 08.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.