Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2011/1054 E. 2012/1887 K. 23.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1054
KARAR NO : 2012/1887
KARAR TARİHİ : 23.02.2012

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava konusu 112 ada 29 parsel sayılı 121588,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, taşlık ve ham toprak niteliğinde devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar … ve …, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın yaklaşık 30 dekarlık bölümü hakkında dava açmışlardır. Yargılama aşamasında …, taşınmazın Köy Tüzel Kişiliğine ait olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davaya dahil edilen davacının kök murisi Hacı oğlu … mirasçılarına ilanen tebligat yapılması için gerekli masrafların davacı tarafça yatırılmadığı ve davacı vekilinin de belirtilen mirasçıları davaya dahil etmeyeceklerini, dosyanın bu hali ile karara çıkmasını talep ettiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Temyiz eden davacı … tapu kaydına, tapu dışı paylaşmaya, babası Mustafa mirasçıları arasında yapılan paylaşmaya ve zilyetliğe dayanarak Hazine’ye karşı dava açmıştır. İptali istenen Hacı oğlu … mirasçıları adlarına kayıtlı tapu kaydı olmayıp, kadastroca Hazine adına oluşturulan tapu kaydıdır. Bu durumda davacının harici taksim iddiasıyla kendi adına hak talebi ile açtığı davada taksim iddiasının incelenebilmesi yönünden diğer tapu maliklerinin mirasçılarının taraf gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.