YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1027
KARAR NO : 2011/9657
KARAR TARİHİ : 22.12.2011
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 52 ve 140 ada 12 parsel sayılı 35.123 ve 34.399,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, komşu taşınmazlara uygulanan vergi kayıtlarının miktar fazlası olmaları ve kayıtların sınırlarında mera okunması nedeniyle mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı …, yasal süresi içinde vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parsellerin kadim ve tahsisli mera olmadığı, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama, hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 101 ada 52 parsel sayılı taşınmaz, davacı adına tespit edilen 101 ada 7 parsele revizyon gören 1937 tarih 110 tahrir numaralı vergi kaydının batı ve güney sınırlarının, 140 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ise komşu 13 parsele revizyon gören 1937 yılı 58 tahrir numaralı vergi kaydının kuzey ve doğu, komşu 14 parsele revizyon gören 1937 yılı 76 tahrir numaralı vergi kaydının kuzey ve batı sınırlarının mera okuması nedeniyle mera olarak sınırlandırılmışlardır. Mera sınırı, değişebilir sınırlardan olmakla bu tür sınırlara sahip kayıtların kapsamı kayıt miktarları ile sınırlıdır. Meralar zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olmadığından kayıt miktar fazlalarının zilyetlikle iktisabı da mümkün bulunmamaktadır. Kaydın sınırlarında mera yazılı bulunması halinde bu hususun aksi ancak aynı kuvvetteki delilllerle kanıtlanabileceğinden soyut içerikli bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu … Köyünde 1952 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca çalışma yapıldığı anlaşılmakta ise de mahkemece komisyon çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazlarla ilgili olarak nasıl bir işlem yapıldığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazlar ve çevresi ile ilgili belirtmelik tutanakları ve ekleri ile tevzi haritaları getirtilmemiştir. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle yörede yapılan Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazlar ile çevresi hakkında nasıl bir işlem yapıldığı araştırılmalı, ilgili belirtmelik tutanakları ve ekleri ile tevzi haritaları getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yöreyi iyi bilen, yaşlı, tarafsız ve davada
yararı bulunmayan komşu köyler halkından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraflarca aynı yönteme göre bildirilecek tanıklar, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, fotoğrafçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte fen bilirkişisinden tevzi haritası ile kadastro paftasını çakıştırması istenmeli, bu şekilde çekişmeli taşınmazlar ile çevresinin tevzi çalışmaları sırasında nasıl bir işleme tabi tutulduğu belirlenmeli, belirtmelik tutanakları incelenerek yukarıda sözü edilen vergi kayıtlarına nasıl kapsam tayin edildiği üzerinde durulmalıdır. Bundan sonra dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı ve meradan açılıp açılmadıkları, üzerlerindeki zilyetliğin ilk olarak hangi tarihte başladığı, hangi tarihten beri kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, komşu parsellere uygulanan vergi kayıtlarının sınırları hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar, komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ve dayanak belgeleri ile denetlenmelidir. Ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı, meradan açılıp açılmadıkları, toprak yapısı ve bitki örtüsü hususunda bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fotoğrafçı bilirkişiden çekişmeli taşınmazları ve komşu taşınmazlarla olan sınırlarını gözlemeye imkan verir şekilde farklı yön ve açılardan fotoğraf çekmesi istenmeli ve fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazların sınırları fen bilirkişi tarafından işaretlenmelidir. Fen bilirkişisinden tevzi haritası ile kadastro paftası çakıştırılmış, vergi kayıtlarının yüzölçümlerine göre kapsamlarını gösterir, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında sözü edilen yerler işaretlenmiş ve böylece keşfi izlemeye olanak tanır şekilde ayrıntılı rapor ve harita düzenlemesi istenmelidir. Yapılan inceleme ve araştırma ile uygulama sonunda çekişmeli taşınmazların öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde toprak tevzi çalışmaları sırasında bu niteliklerinin değiştirilip değiştirilmediği üzerinde durulmalı, öncesi mera olup bu nitelikleri Toprak Tevzi Komisyonunca değiştirilmemiş ise meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, değiştirilmiş ise değiştirilme tarihinden önceki zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı, sadece değiştirme tarihinden sonraki zilyetliğin değer taşıyacağı gözönünde bulundurulmalıdır. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan şekilde inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde isabet bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.