Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/812 E. 2010/2256 K. 22.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/812
KARAR NO : 2010/2256
KARAR TARİHİ : 22.03.2010

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. İCRA MAHKEMESİ

Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık …’ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma talepli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Müşteki vekili 2.6.2008 havale tarihli şikayet dilekçesiyle, borçlu …Grup İnş.Tur.Tic.ve San.Ltd.Şti hakkında Bakırköy 2.İcra Müdürlüğünün 2007/290 esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2008/41 talimat sayılı dosyası ile şirket merkezinde haciz işlemi gerçekleştirilmek istendiğini, yapılan incelemede, şirketin bir masa ve üç adet sandalyeden ibaret metruk bir vaziyette olduğunu ve hiçbir ticari faaliyette bulunmadığını, ticareti terk eden sanığın İİK’nun 337/a maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…Ankara Ticaret Sicil Memurluğundan ve Ankara-Hitit Vergi Dairesinden alınan 24.10.2008 tarih ve 29262 sayı yazı yanıtlarına göre şirketin halen faaliyetine devam ettiğinin bildirildiği haczi kabil mal bulunmamasının ticareti terk anlamına gelmeyeceği” gerekçesiyle sanığın beraaatine karar verilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 136. maddesinde ticaret şirketlerinin nev’ilerinin; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibaret olduğu belirtilmiş olup, anılan yasa incelendiğinde yukarıda sayılan şirketler yönünden ticareti terk hususu değil, bunun yerine infisah ve tasfiyelerinin öngörüldüğü, eş anlatımla bu şirketlerde ticareti terk yerine ortaklık ilişkisi sona erdirildiğinden ve tasfiyeleri sonrasında kayıtlı olduğu ticaret sicil memurluğunda terkin işlemi sırasında İİK’nun 44. maddesine göre mal beyanında bulunma yükümlülükleri olmadığından, sözü edilen şirket yetkilileri için ticareti terk suçunun işlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemine iştirak edilememiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca ONANMASINA,
22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.