Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/6647 E. 2011/8571 K. 07.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6647
KARAR NO : 2011/8571
KARAR TARİHİ : 07.12.2011

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 177 ada 6, 7, 8, 13, 14 ve 15 parsel sayılı 43919.19, 15635.24, 52705.09, 17872.46, 61539.84 ve 49193.08 yüzölçümündeki taşınmazlardan, tapu kaydı, ifraz, taksim, irsen intikal, pay devri ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 177 ada 6 sayılı parsel … … ve arkadaşları, 177 ada 7 sayılı parsel … Yüksel ve arkadaşları, 177 ada 8 sayılı parsel … … ve arkadaşları, 177 ada 13 sayılı parsel … Kil ve arkadaşları, 177 ada 14 sayılı parsel … ve arkadaşları, 177 ada 15 sayılı parsel ise … … ve arkadaşları adına payları oranında tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, davacı Adil … ve arkadaşları, taşınmazların imar ve ihya ile murisleri Kara … (… …)’ e ait olup ölümü ile kendilerine intikal ettiği vergi kayıtlarının bulunduğu ve 70 yıla aşkın zilyet bulundukları iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne diğer davacıların davasının reddine ve çekişme konusu 177 ada 6, 7, 8, 13, 14 ve 15 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile 177 ada 15 sayılı parselin tamamı ile, teknik bilirkişi rapor ve krokisinde 6 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 27071.09 metrekare, 7 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 19446.48 metrekare, 8 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 32986.46 metrekare, 13 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 10381.43 metrekare, 14 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 45719.79 metrekarelik bölümlerinin ayrı ayrı parsel numaraları verilerek davacı Hazine adına, 6 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 16848.10 metrekare, 7 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 26188.76 metrekare, 8 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 19718.63 metrekare, 13 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 7491.03 metrekare, 14 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 15402.15 metrekarelik bölümlerinin tespit malikleri adına tespit tutanakları gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davacı Adil … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazların tarıma elverişli bulunmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu kabul edilen bölümlerinin Hazine, diğer bölümlerinin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davalı tespit maliklerinden bazılarına çıkartılan dava dilekçesi
ve duruşma günü tebligatları tebliğ edilememiş; bir kısım tespit malikleri de ölü olduğu halde mirasçıları davaya dahil edilmemiş; böylece taraf teşkili tam olarak sağlanmamıştır. Ayrıca Mahkemece taşınmazlar başında yapılan keşifte sadece teknik bilirkişilerin dinlenilmesi ile yetinilmiş, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları dinlenmemiş, tespite esas alınan kayıtlar uygulanmamış, kapsamları belirlenmemiştir. Davacı Adil … ve arkadaşlarının iddiaları doğrultusunda ise hiç bir araştırma yapılmamış, dayandıkları kayıtlar uygulanmamış, bildirdikleri tanıklar da dinlenilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeyen davalı tespit malikleri ile ölü olanların tüm mirasçılarına tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra taşınmazları dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile dayanağı kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler tarafların gösterdikleri tanıklar, tespit bilirkişileri üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile tespitte uygulanan tapu kaydı ve davacı şahısların dayandıkları vergi kayıtları zemine uygulanmalı, bilinmeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaret ettirilmeli ve kayıtların kapsamları kesin olarak tespit edilmelidir. Yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı; kime, nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorularak, maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanların doğruluğu komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının tespit tutanağının edinme sebebindeki beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye ve kayıtların uygulanmasını gösterir krokili rapor alınmalı, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların niteliği, toprak yapısı, eğimi, komşu taşınmazlara göre arz ettikleri özellikler ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadıkları hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; aynı kayda dayanılarak açılan ve aynı taraflar arasında görülen komşu 177 ada 2, 3, 4, ve 5 sayılı parsellere ilişkin dava dosyasının bağlantı nedeniyle birleştirilerek görülmesi hususu değerlendirilmeli; kayıt miktar fazlasının bulunduğunun belirlenmesi halinde adına tescil kararı verilecekler adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yolu ile tespit edilen taşınmazlar olup olmadığı ilgili yerlerden sorularak 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar ile ilgili araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.