Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/6587 E. 2011/2403 K. 05.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6587
KARAR NO : 2011/2403
KARAR TARİHİ : 05.05.2011

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 101 ada 363 parsel sayılı 28391.36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde, taşınmazın mera olduğu iddiası ile dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı tapu kaydına da dayanmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına, (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalının dayanağı olan ve hukuki değerini koruyan tapu kaydının dava konusu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünü kapsadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davalı yargılama sırasında tapu kaydına ve Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.03.1970 tarih ve 1968/118 Esas ve 1970/57 Karar sayılı men’i müdahale ilamına dayanmıştır. Söz edilen ilamda davalının miras bırakanı ve dayandığı tapu kaydının maliki olan Zihni Kurt tarafından, Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın kabulüne, 03.07.1964 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kalan yere davalı köyün müdahalesinin men’ine karar verildiği ve kararın taraflara tebliğ edilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. İlamda Hazine taraf olmadığından Hazine yönünden kesin hüküm niteliği bulunmamakta ise de dava konusu taşınmaza uyduğunun anlaşılması halinde mera iddiası yönünden Hazine aleyhine güçlü delil oluşturacağı kuşkusuzdur. Bu durumda taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ve taşınmazın bulunduğu köyde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ile aynı yöneteme göre belirlenecek zilyetlik tanıkları ve dinlenmeyen tespit bilirkişileri 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu huzuruyla .
yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında Asliye Hukuk Mahkemesinin men’i müdahaleye ilişkin ilamı ve haritası fen bilirkişi aracılığı ile taşınmaza uygulanarak kapsamı belirlenmeli, taşınmazın kısmen ya da tamamen kaydın haritasının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde yöntemince mera araştırması yapılmalıdır. Mera araştırması yönünden, taşınmaz başında dinlenilecek yansız bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, öncesinin kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı ve çevresinde kamu orta malı mera bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, taşınmazın fiziksel yapısı, eğim durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin baskın olduğu mahkemece gözlenerek ayrıntılı olarak tutanağa geçirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan arazinin eğimi, toprak yapısı, mera parseli ile arasında doğal ya da yapay sınır veya ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı, bitki örtüsü, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera ya da tarla olup olmadığı ile ilgili çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendiren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fotoğrafçı bilirkişi aracılığı ile taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek fotoğraflar çekilmeli ve fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli rapor alınmalı, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın sınırları kabaca işaretlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisi ve davalının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 05.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.