Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/4985 E. 2010/4587 K. 28.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4985
KARAR NO : 2010/4587
KARAR TARİHİ : 28.06.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 1073 ada 21 ve 1072 ada 13 parsel sayılı 117085.90 ve 122405.19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 1073 ada 21 sayılı parsel hibe, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 1072 ada 13 sayılı parsel ise, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … evlatları davalılar … ve diğerleri adına 1/10’ar paylar halinde tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, çekişme konusu 1073 ada 21 ve 1072 ada 13 sayılı parsellerin tespit gibi … ve arkadaşları adına 1/10’ar pay halinde tesciline, bu dava ile birleşen 893 ada 8 sayılı parselin tespit gibi Yakup Kotaz adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tespitte uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının taşınmazlara uyduğu, kayıtlar gayrisabit hudutlu olup miktar fazlası için davalıların müşterek malik oldukları göz önüne alınarak, her bir müşterek malik için 100 dönüm sınırlaması dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişme konusu 1072 ada 13 sayılı parsel 122405.19 metrekare olarak tespit edilmiştir. Taşınmaza uygulanan ve uyduğu belirlenen 28.7.2003 tarih ve 42 sıra numaralı ve 25200 metrekare yüzölçümlü tapu kaydı aynı zamanda güney sınırında bulunan dava dışı 1073 ada 5 sayılı parsele de uygulanmış, 5 sayılı parsel 9567.81 metrekare yüzölçümü ile davalılar adına kesinleşmiştir. Tapu kaydı gayri sabit hudutlu olup miktarı ile geçerli bulunmaktadır. Nizalı parsel ve revizyon gördüğü 5 sayılı parsel ile birlikte 106.773 metrekare kayıt miktar fazlası bulunmaktadır. Diğer çekişme konusu 1073 ada 21 sayılı parsele 1936 tarih ve 8 tahrir numaralı 20000 metrekare yüzölçümlü ve davalılar murisi … … adına kayıtlı vergi kaydının uygulandığı ve anılan kaydın taşınmaza uyduğu belirlenmiştir. Vergi kaydının gayri sabit hudutlu olduğu, miktarı ile geçerli bulunduğu, taşınmazın 117085.90 metrekare olarak tespit edildiği, 97.085.90 metrekare kayıt miktar fazlalığının bulunduğu anlaşılmaktadır. 1073 ada13 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı 30.4.1964 tarih ve 4 sıra numarada davalıların murisi … … adına kayıtlı iken 28.7.2003 tarih ve 42 sıra numaralı kayıtla ölümü ile mirasçıları davalılara intikal etmiş, 1/10’ar paylar halinde adlarına tescil edilmiştir. Her ne kadar taşınmazlara uygulanan kayıtların miktar fazlalıklarının zilyetlikle iktisabı mümkün ise de; taşınmazlar … …’ın ölümü ile iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre
mirasçılarına intikal etmiştir. 1072 ada 13 sayılı parsele revizyon gören tapu kaydı 28.7.2003 tarihinde müşterek mülkiyete çevrilerek intikal görmüştür. Tapunun müşterek mülkiyete dönüştüğü tarihten tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmamıştır. … … mirasçıları davalıların belgesizden toplam 100 dönüm taşınmaz edinmeleri mümkündür. Bu nedenle davalılar ile murisleri … … adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden taşınmaz tespit edilip edilmediği Tapu Sicil Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Mahkemeler Yazı İşleri Müdürlüğünden sorularak sınırlamalar yönünden araştırma yapılmalı, mirasçı davalılara tercih hakkı da sorularak 3402 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen kısıtlamalar da nazara alınarak, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava konusu olmadığı ve bu dosya ile birleştirilmediği halde, başka dosyada davalı iken kesinleşen 893 ada 8 sayılı parsel hakkında hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.