Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/4861 E. 2010/4380 K. 21.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4861
KARAR NO : 2010/4380
KARAR TARİHİ : 21.06.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … vekili tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 40 ve 49 parsel sayılı 5360 ve 6460 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kayıtları nedeniyle … ve müşterekleri adına tespit edilmişlerdir. Davalı … ile müdahil … ve arkadaşlarının itirazı üzerine Kadasto komisyonunca taşınmazların … oğlu … adına tesciline karar verilmiş, davacılar … ve arkadaşları, tapu kayıtlarına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında … mirasçılarından … ve arkadaşları, taşınmazların müşterek murisleri …’dan intikal ettiği ve paylaşılmadığı iddiasına dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine, müdahil davacıların davalarının kabulüne ve çekişmeli taşınmazların miras payları oranında … mirasçıları adına tescillerine karar verilmiştir. Hükmün davalı … vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 23.3.2010 tarih, 2010/375-2010/2434 sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez … vekili tarafından süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, çekişmeli 40 ve 49 sayılı parsellerin davalı ve müdahillerin kök murisi …’dan intikalen gelmiş olmasına ve … mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde yapılmış bir taksimin varlığının kanıtlanamamış olmasına göre, sair karar düzeltme nedenleri yerinde değildir. Ancak Kadastro hakimi doğru, infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde ve infaz edilebilir sicil oluşturmakla yükümlüdür. Sicil oluştururken taşınmazın kim veya kimler adına hangi paylar oranında tescil edileceğinin kararın hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesi, dağıtılan pay toplamının paydaya eşit olması gerekir. Mahkemece tefhim edilen kısa kararda 40 ve 49 sayılı parsellerdeki … mirasçılarının payları belirlenirken, dosyada bulunan veraset ilamında olduğu gibi tamamı 1944 pay esas alınarak, bu pay mirasçılarına doğru olarak dağıtılmıştır. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise mirasçı …’ın payı 54/1944 olduğu halde 216/1944 pay gösterilerek, mirasçı …’e 54/1944 pay, … …, …, …’a 27/1944 ‘şer pay iki kez verilmek suretiyle, pay toplamı (1944) kabul edildiği halde (2241) pay dağıtılmış, pay ve payda arasında
eşitsizlik yaratılmıştır. Yine tefhim edilen kısa kararda taşınmazların beyanlar hanesine 2.derece doğal sit alanında kaldığı şerhi verildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında taşınmazların 1 .derece doğal sit alanında kaldığı şerhi verilmek suretiyle çelişki yaratılmıştır. Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili olduğu gibi kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Mahkemece dosya içinde bulunan Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 4.11.2008 tarih 2007/301 Esas, 2008/774 Karar sayılı veraset ilamındaki paylar esas alınmak suretiyle … mirasçıları adına tescile karar vermek gerekirken pay ve payda toplamında eşitsizlik ve tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmak suretiyle yanlış ve infazı kabil olmayan sicil oluşturulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.3.2010 tarih ve 2010/375-2010/2434 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.