Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/4387 E. 2010/6760 K. 22.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4387
KARAR NO : 2010/6760
KARAR TARİHİ : 22.11.2010

MAHKEMESİ : … 1. İCRA MAHKEMESİ

İİK’nun 331, 333/a, 337/a ve 345/a maddelerine muhalefet etmek suçlarından sanık …’un beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama ve bozma istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İİK’nun 331 ve 333/a maddeleri hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,
İİK’nun 337/a. maddesine yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda;
Sanığa isnat edilen suçun işlendiğinden 24.1.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında haberdar olan müştekinin İİK’nun 347. maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtikten sonra 27.10.2007 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından “….beraatine” ifadesi çıkarılarak yerine “….İİK’nun 347.maddesi gereğince müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine” ifadesi yazılmak suretiyle hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi gereğince düzeltilerek ONANMASINA,
İİK’nun 345/a maddesine ilişkin hükmün temyiz incelemesi sonunda ise;
Sanığa isnat edilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için öncelikle, İİK’nun 179. ve TTK’nun 324.maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediği saptanmalıdır. Mahkemece borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik araştırma ile beraatine karar verilmesi isabetsiz olduğundan ve temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 22.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.