Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/4007 E. 2010/4123 K. 07.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4007
KARAR NO : 2010/4123
KARAR TARİHİ : 07.06.2010

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 103 ada 5 parsel sayılı 413,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı … ve müşterekleri adına eşit paylarla tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu ve davalı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın sınırında aynı ada 1 sayılı mera parseli bulunduğu halde yöntemince mera araştırılması yapılmamış, zilyetlik tanıkları dinlenmek suretiyle zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi yöntemince araştırılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için komşu parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, varsa tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle dayanak kayıt ve belgeleri ile bu taşınmazların tespitleri kesinleşmişse kadastro sonrası oluşan tapu kayıtları dosya içine getirtildikten sonra mahallinde komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve tarafların aynı yöntemle belirlenecek tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte dinlenecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden çekişmeli taşınmazın öncesinde ne olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı, komşu 103 ada 1 parsel sayılı mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkilerin usulen giderilmesine çalışılmalı, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. 3 kişilik, ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın eğimini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, kullanım durumunu ve öncesinin mera nitelikli yerlerden olup olmadığını komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde açıklayacak nitelikte ayrıntılı rapor alınmalı, çekişmeli bölüm ile mera arasında ayırıcı unsur olarak
doğal ya da yapay bir sınırın bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın niteliğini belirlemek için bütün yönlerden fotoğrafları çektirilerek, yan görünüş krokisi çizdirilmeli, 12.10.1963 tarih ve 48 sıra numaralı Hazine tapusu kapsamında kalan ve aynı şekilde davalı bulunan tüm parsellerle ilgili dava dosyalarının birleştirilmesi hususu düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.