Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/1590 E. 2010/1769 K. 08.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1590
KARAR NO : 2010/1769
KARAR TARİHİ : 08.03.2010

MAHKEMESİ : BOLU 2. İCRA MAHKEMESİ

Taahhüdü ihlal eyleminden borçlu …’ın 2004 sayılı İİK’nun 340.maddesi gereğince 10 güne kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, Bolu 2.İcra Mahkemesinin 08.07.2009 tarihli ve 2009/402-735 sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 01.02.2010 gün ve 5806 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 17.02.2010 gün ve K.Y.B.2010/30978 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi,
Tebliğname ile;
1- Bolu İcra Müdürlüğünün 2009/332 esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sırasında,13.4.2009 tarihli haciz sırasında düzenlenen ödeme taahhüdünde ödenecek borç miktarının tüm ferileri ile birlikte açıkça gösterilmemesi karşısında taahhüdün hukuken geçerli olmadığı, bu hususun benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.2.2001 gün, 2001/8-19 esas 2001/26 sayılı kararı ile de kabul edildiği,
2- Sanığın eylemini yaptırıma bağlayan 2004 sayılı Kanun’un 340.maddesinde 3 aya kadar tazyik hapsi öngörüldüğü, bu sürenin altında bir yaptırıma hükmedilemeyeceği, gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, borçlu hakkında Bolu 1.İcra Müdürlüğünün 2009/332 esas sayılı dosyasında yapılan takip sırasında 13.4.2009 tarihinde icra memuru huzurunda alacaklı vekilinin kabulüyle düzenlenen tutanakta borç miktarının 7.000.00TL olarak gösterildiği, tutanağın beyan kısmında da borçlunun “….ben bu borcun 4.000.00TL’sini 27.4.2009 tarihinde, bakiyesi 3.000.00TL’sini de 15.5.2009 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum” şeklinde taahhütte bulunması ödeme emrinin borçluya tebliği ile haciz işlemi arasındaki sürenin kısa olması ve ödeme emrinde asıl alacağın 5.700.00TL, olup, faiz tazminat ve komisyon ilaveleriyle 6.203.03 TL olarak gösterilmesi karşısında, taahhüt tutanağında borcun ferileriyle birlikte gösterildiğinin ve taahhüt edilen borç miktarının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlendiğinin kabulü gerekmektedir.

Ayrıca 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2004 sayılı İİK’nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 Sayılı Kanun’un 11.maddesi ile İİK’nun 340.maddesindeki eylemin müeyyidesi 3 aya kadar tazyik hapsine dönüştürüldüğü gözetilmeden 10 güne kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğname kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile sanığın aleyhine tesir etmemek üzere BOZULMASINA, karardaki sair hususların aynen korunmasına, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.