Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2010/130 E. 2010/4331 K. 18.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/130
KARAR NO : 2010/4331
KARAR TARİHİ : 18.06.2010

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 118 ada 7 parsel sayılı ve 139,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacılar … ve … tarafından davalı Hazine ve … aleyhine 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası ve davalı … aleyhine 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın ve muarazanın önlenmesi davası çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda meni müdahale davasının süre yönünden reddine, tescil davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı … ve davacı … mirasçıları olan dahili davalılar … ve müşterekleri adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ve dahili davalılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece meni müdahale davasının Türk Medeni Kanunu’nun 984. maddesinde belirtilen sürede açılmadığı kabul edilmek suretiyle reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 984. maddesinde zilyetliğe dayalı olarak açılan davalara ilişkin süreler düzenlenmiştir. Davacılar … ve … davalı … aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açtıkları ve görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarılan davalarında, babalarından kendilerine intikal eden çekişmeli taşınmaza davalının müdahalesinin önlenmesini talep etmişlerdir. Hal böyle olunca davacılar zilyetliğe değil mülkiyet hakkına yani ayni hakka dayanarak dava açtıklarından müdahalenin önlenmesi talebi konusunda işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
2- Davalı Hazine vekilinin çekişmeli 118 ada 7 parsel sayılı taşınmazla ilgili tescil davasına yönelik temyizine gelince; Çekişmeli taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece fen bilirkişi krokisinde gösterilen 30,51 metrekare yüzölçümündeki bölümün genel mahkemeden devredilen davaya konu edilip edilmediği
belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yeniden keşif yapılmalı, tescil ve men’i müdahale dava dilekçeleri zemine uygulanarak 30,51 metrekarelik taşınmaz bölümünün genel mahkemeden devredilen davalara konu olup olmadığı belirlenmeli, davaya konu olduğunun belirlenmesi halinde, Kadastro Müdürlüğüne bu bölüm hakkında tutanak düzenlenmek üzere müzekkere yazılmalı, aktarılan davaya konu olan bu yer hakkında askı ilanları yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre çekişmeli 118 ada 7 parselle birlikte hükme konu edilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yukarıda iki bent halinde sayılan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.