YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9613
KARAR NO : 2010/2874
KARAR TARİHİ : 12.04.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacıların dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin getirtilmesi, kadastro tespiti sırasında başka parsele revizyon görüp görmediğinin sorulup saptanması, revizyon görmüş ise kadastro tespiti tutanak ve örneklerinin getirtilmesi, dava konusu parseli çevreleyen tüm komşu parsellere ait tutanak suretleri ile dayanağını oluşturan tapu ve vergi kayıtlarının tesisinden itibaren getirtilerek mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin buna göre denetlenmesi, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması, tapu kaydının batı sınırı yol okuduğundan kaydın oluştuğu tarihte batı sınırında yolun olup olmadığının sorulması, varsa yolun akibeti konusunda bilgi alınması, teknik bilirkişiye kayıt uygulamalarını gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi gerektiği gibi kabule göre de; davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kuzey sınırının “Dimitri Papa Kostanti” okuduğu, bu kişiye ait taşınmazların Ankara ve Atina anlaşmaları uyarınca Hazineye intikal etmiş olması nedeniyle kanunları uyarınca Hazine’ye intikal eden yerlerin zilyetlikle mülk edinilmesi mümkün bulunmadığından, bu kişiye ait taşınmazların Hazine tarafından temlik edildiği kanıtlanmadıkça davacılara ait tapu kaydı kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi gerekirken, bu yönde araştırma yapılmaksızın kayıt miktar fazlasının davacılara verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 322 ada 39 sayılı parselin dosya içinde bulunan veraset ilamınındaki paylara göre davacı … ve arkadaşları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 12.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.